Yaşadığımız coğrafyada gündem o kadar yoğun ki, bakıyorsunuz her biri birisinden önemli.
Bu güzel coğrafyayı yurt edinmiş insanlarımızın kafaları o kadar karışık ki. Hükümetin anayasayı değiştirme girişimleri, bu değişimin içeriğini görmeden destek olmayacaklarını ilan eden C.H.P genel başkanının açıklamaları. Ergenokon soruşturmaları, M. Ali Ağca’nın ceza evinden tahliyesi, sonrasında yaşananlar. Tekel işçilerinin Ankara’daki hak arama mücadeleleri, emeklilere seyyanen yapılan maaş artışları.
12 Eylül Askeri darbesiyle sosyal ve ekonomik hayatımızın geldiği son noktada özelleştirmeler ve çalışanların haklarının gasp edilmesi. Özelleştirmenin mağdur ettiği bu gün Tekel işçilerini,bir benzerini yarın başka sektörlerde göreceğiz. Hükümetlerin yaptıkları özelleştirmelerde satılan işletmelerin kelepir mal gibi ihale ile satılmasını gördük.
Telekom, Petrol Ofisi, Petkim, Et Balık,Tekel ve elektrik dağıtım şirketleri .Sırada şeker fabrikaları var, dahası da gelecektir.
Taşova’nın yerel gündemini Tekel işçilerinin haklarını aramadaki kararlı ve haklı kitlesel eylemleri belirlemektedir. Tekel çalışanlarının yaşadıkları özelleştirme süreci sinirleri bozmuştur. Çalışanların eşleri ve çocukları işsiz kalma, hak kayıpları endişesi yaşamlarında psikolojik travmaya dönüşmüş,
Geçmişte iktidar olan siyasi partilerin oy uğruna popülist davranışlarının insanlarımızı ve ülke ekonomisini ne hale getirdiklerini gördük. Gelinen bu sürecin sorumlusu işçiler değildir.
İşçilere iş verildi de çalışmadılar mı? Eğer tekelin işi yoksa kamu sektöründe istihdamlarının sağlanacağı o kadar çok alan var ki. Tekelin özelleştirilen sigara fabrikalarını alan yerlimi yabancımı hangi şirketse aldığı fabrikaları ne yaptı biliyor musunuz? Çoğunu kapattı. Kapattı, çünkü zaten değerlerinin çok altında almıştı. Zararı yok adamların. Sigara üretiminden kazanacağı paradan daha fazlasını ticaretinden kazanıyor. İşçiyle,tütünle, sendikayla niye uğraşın ki? Onun derdi kolay para kazanmak..
Taşova esnafı artık şunu iyice fark etti ki Tekel Taşova’nın reel ekonomisinin ana unsuruymuş. Tekel işçilerinin günahları alındı, haklarında olumsuz düşünüldü. Affetsinler.
Artık tekeli geri getirme şansımız yok. Bari uygulanacak son
Ankara’da ki açlık grevleri inşallah ölüm orucuna dönüşmeden sorun halledilir. Ölüm oruçlarının acı sonuçları mevcut iktidarın siyasi sicilinde kara bir delik olacaktır. Lekeler temizlenir ama bazı açılan deliklerin tamiri olanağı yoktur, hafızalardan silinmez.
Dileğimiz her hangi bir can kaybı, beden sakatlığı olmadan işçilerimizin sorununun çözülmesi.
Siyasi iktidarın bu sorunu çözme iradesi vardır. Sorunun merkezinde insan varsa, sosyal devlet işin maliyetini hesap etmez. Siyasi iktidardan beklenen sorunu acilen çözmesidir.
Tekel işletmeleri öyle yada böyle tarihe gömüldü.. Bari işçilerimizin ailesindeki bireylerin hayatını karartmayalım.