Bu hafta sonu yine ilçemizde şairler bir araya gelecek. Eski dostları görmek için ben de sabırsızlanıyorum.
Aslında Taşova’mız için etkinlik fakiri bir ilçe değil. Tanıtım için yapılan çalışmaları takdir etmek gerek. Özellikle bu etkinliğin en önemli unsurlarından birisi de; doğa harikası Boraboy Gölü‘nün tanıtımını yapmak..
Trabzon’un Uzungölü’nün tanıtımının yarısı kadar gölümüzün tanıtımı yapılsaydı, bugün Taşova ve Boraboy halkının hizmet sektöründen alacağı pay çok daha yüksek rakamlara ulaşırdı.
Bu arada esas konuyu es geçmemem gerek. Kuzenimin beyi Zeki Caba ile birlikte köye doğru yol alıyoruz. Öğleye doğru yolda bir kirazcının satış noktasındayız. O arada horoz acı acı ötüyor. Bu saatte derdi ne diye meraklanıyorum. Bu yaşıma kadar bilmediğim bir noktayı burada öğreniyorum. Meğer horozlar günde üç kez ötermiş.
Sabah, öğlen ve de akşam.
Kuş gribi denilen illet çıktı çıkalı kümes hayvanlarına ve ötüşlerine bile hasret kaldık kardeşim. Aslında bir ülkede ihmal edilmemesi gereken en önemli sektör; TARIM ve HAYVANCILIK.
ABD ve AB’nin dayatmaları sonucu ülkemizde Tarım-Hayvancılık ne yazık ki bugün hak ettiği noktada değildir.
Uygulanan kotalar ve maliyetin artışı sebebiyle çiftçilerimiz; bu sektörden koparıldı ve çoğu ürünleri de dışarıdan ithal etmek zorunda bırakıldık.
Eskiden her evin bir ahırı yanında da kümesi vardı. Bugün köylü bile yumurtayı bakkaldan satın alıyor. Korkarım köy yumurtası bile tarih olacak. Her gelen misafire koyun kesenler; bugün tavuk kesemez duruma gelmişlerdir. Bir ülke düşünün; krizden etkilenmemiş, ekonomik büyümesi hep yüksek seyretmiş. Ne yazık ki bu ülke insanı; et tüketiminde Angola’nın bile gerisinde. Bizde yıllık et tüketimi kişi başına 5 kg. Amerika’da117 kg.
Bu ne menem büyüme ki, yaşam standardım düşüyor, eve et götüremiyorum. Biz tarım ve hayvancılığa gereken önemi vermezsek, daha çok ANGUT pardon ANGUS eti yeriz.
