Kıymetli kardeşlerim.
İnsanoğlu, hatta yeryüzündeki bütün canlılar, yaşamlarını devam ettirebilmek için yemeye ve içmeye muhtaçtır.
Bunun için biz insanoğlu, yaşamımız boyunca çalışıp rızkımızı kazanmamız lazımdır.
İnsan oğlunun bazıları hep şöyle düşünür; Efendim ben çalıştım, kazandım, yiyorum içiyorum kime ne.
Hayır, dostlar hayır, bu hiçte öyle değil işte.
Bizleri ve yeryüzündeki canlıları yaratan yüce rabbimiz, bizlere bu imkânı vermeseydi bizler ne çalışabilirdik, ne kazanabilirdik ne yiyebilir, nede içebilirdik değimli?
Kıymetli kardeşlerim, bizler hayatımız boyunca elde ettiğimiz ve elde edeceğimiz kazancın, sadece bizim çalışmamızın sonucu değil; Rabbimizin bize verdiği imkânla kazandığımızı bilmemiz gerekiyor.
Eğer bizler bu bilinçte olmaz ve aksini düşünürsek, Allah korusun bizlerin kazancı bizleri azgınlığa sürükler.
Çünkü Allah, biz insanoğluna tabiatta onun kanunlarını bulabilecek ve uygulayabilecek yeterli yeteneği ve kapasiteyi vermiştir.
Allah bizlerin ihtiyacı olan her şeyi bu âlemde bol bol yaratarak, insanoğlunun önüne sermiştir. Bu nasıl bir mucizedir hiç düşündünüz mü? demek ki her şeyi biz çalışıp biz kazanmıyoruz değilmi? biz sadece çalışıyoruz ama rızkımızı veren bizleri ve kâinatı yaradan o eşi benzeri olmayan yüce Allatır. Çünkü o her şeye kadirdir.
Ayrıca şunu çok iyi bilmeliyiz ki; Allah bütün kullarına bol rızık vermez, bazı kullarına bol verir, bazılarına az, ama o bol rızık verdiği kullar o rızkı insanlara adaletli bir şekilde dağıtmayı bilmelidirler.
Aksi halde bol rızık içinde yaşayan kullar için gün gelir Allah tarafından ağır bir imtihan olabilir.
Örnek verecek olursak, bir işveren yanında çalıştırdığı işçilerine adaletli bir şekilde davranmaz ve onların hakkını vermez ve kendi kazancına katarsa, Allah korusun allah’u teladan gelebilecek en ağır imtihana da hazır olmalıdır.
Yoksa yaradan o kulunu bu dünyada öyle bir cezalandırır ki neyi varsa bir anda alır götürür.
Çünkü Allah kul hakkını affetmiyor dostlar.
Eğer adaletli ve eşit paylaşım yapmayı ve kul hakkı almamayı bilirsek, işte o zaman Allahın razı olduğu kullardan oluruz ve rızkımız çok daha artar.
Yoksa senin gözünün önünde yokluklar içinde yaşayan insanlar varken, sen bolluklar içinde yaşıyorsan vay haline.
Allah bunu asla kabul etmiyor dostlarım.
Hani bir söz var ya, helal kazanç helal lokma diye, işte bu söz, sadece yemek içmek için söylenmemiştir, aynı zamanda insanlar için bir ahlak meselesidir.
Biz insanlar ürettiklerimizin ve tükettiklerimizin gerçek sahibinin Allah olduğu bilinciyle hareket etmemiz gerekir ve ona daima şükür ve şükran duygularımızı belirtmemiz gerekir.
Helal kazanç ve kul hakkı konusunda ise çok titiz davranmamız gerekiyor. insanların hakkına hukukuna riayet etmemiz gerekiyor.
Kıymetli dostlar..
Peygamber efendimiz bir hadisinde şöyle der, helali aramak her Müslüman için farzdır, helal kazanç elde etmek keyif değil, bir zarurettir der.
Ayrıca bizim çocukluğumuzda ninelerimizin dedelerimizin bizlere ilk nasihatları aman yavrum sakın haram yemeyin olurdu. Keza babalarımız ve annelerimizde aynı şekilde nasihat ederlerdi.
Fakat ne yazık ki günümüzde çocuklarımıza bizler bu nasihatı vermeyi unuttuk sanırım..
Yaklaşan kurban bayramınızı kutlar, saygılarımı sunarım.
Sami Aslan