Yol çıkıyor önümüze. Nereye baksak, adım atsak, el uzatsak, önümüzde yollar. Asfalt, beton, parke, taşlı, çamurlu ve kaygan şeklinde bizimledir. Ulaşmamız gereken hedefe doğru yürüyüş eylemimizi gerçekleştirmek üzere hazırdırlar.
Mevsim takıntıları yoktur. Hava ile ilgili kırgın ve küskünlükleri de. Şartlar ne olursa olsun. Kendi hüznümüzün, mutluluğumuzun tamamıyla göz kapaklarımızın açık olduğunca, ayaklarımızın adımlarında, ses alıp verdiğimiz sürece hayatın her anında yoldayız.
Ayrılıklara son vermek için. Gözyaşlarını bitirmek, kalbin sancılarına deva olmak için gece gündüz hazırlıklı, hazırlıksız tereddüt etmeden, tahlil yapmadan ani kararlar alırız. Sonuca takılmadan, ulaşmak istenilenlerle akşamı sabaha ekler dua vakitlerinin rahatlayışıyla, gökyüzündekilerin gülümseyişi ve desteği ile zamanı problemsiz hale getirerek heybemize aldıklarımızla devam ederiz.
Hayatın gidenleri, kalanları tatlı ve buruklukları ile birlikte oluruz. Birlikte olmanın huzuru mutluluğu ile çok güzel günleri yaşamak isteriz. Ayrılıklar, veda etmeden gidişler, hasretler, zoraki durumlardaki günler daha farklı durumları ortaya çıkarır.
Erken kalkmak hayırdır, berekettir, rahmettir. Dua vaktidir. Vakti tasarruflu kullanmak, israftan kaçınmak, helal lokmanın vücuttaki rahatlığı ile yaşama güzelidir. Bütün soruların şeklinde, içeriğinde, insanı başarıya götürmek hedeflenmelidir. Kazık sorulara sarılanlar hatırlanmayanlardır. Şuur altı problemleri olanlardır. Kendi eğitim yıllarından kalan ve halen rahatsızlığı devam eden sürecin yansımasıdır.
Yeni gün hazırlığından haberi olmayanlar, yeniden doğuşun ve dirilişin ufkundan yoksun olanlardır. Güneşiyle ısınan yürekler. Güneşi bekleyen taze günün ilk dakikalarında bizi rahatlatan yaşadığımız şehrin üzerine fersah fersah yürüyen hayata dair var olan kaynağımızdır.
Yol yürüyorken, hep önden gidenleri düşünmüşümdür. Önde olanlar, önden gidenler… Bir türlü ulaşılamayanlar.
Doğuştan önde olanlar.
Tabii biz şairler ve yazarların kendi araştırmalarımızla öne aldığımız, adımlarımızı, ellerimizi, gözlerimizi uzattığımız, birlikte olmak istediğimiz olmazsa olmazımız sevgidir.
Sevginin önde olmasından mutlu oluruz. Uzandığımızda, tutmak ve ulaşmak isteriz.
Ey güzel gün… Sağlıklı ömür.
İşte bütün bunlar ve bunların çok daha fazlası ömrümüzde yaşadığımız birkaç ayrıntıdandır. Hayat öylesine dolu ki onca genel ve özelin bizimle birlikte var olduğudur. Biz yoksak onlarda yoktur.
Var olan ne ise doğru yerde, sağlıklı bulunmak, hazır olmak ve iyi yaşamak için kendimizi sürekli geliştirmemiz gerekmektedir. Dahası beslememiz. Vücudumuzun, nefes aldığımız sürece problemsiz hizmet etmesi için sağlığımızın iyi olması şarttır. Gıda ile beslenmek. İkincisi dünya hayatımızda hemen her alanda bilmek, biliyor olmak için bilgi ile beslenmemiz gerek.
Bir den çok cümle ile durumu açıklayabilir, değerlendirme yapabilirsiniz. “Okuma Kültürü” ile özü vermek istiyorum. Konunun önemi ve derinliği açısından çok ayrıntılı da yazılabilir ve tespit edilen bilgileri halk diliyle veya akademik de yapabiliriz.
Güzel okuma, konuşma, yazma, anlatma okuma kültürü ile direk bağlantısı vardır. Olmazsa olmazdır. Bu bağlantı bizi dil ile buluşturacaktır. Başta anadili olmak üzere iyi dil bilen dünden bugüne var olan birikimlerine de sahip demektir.
Dil, bir üst eğitime ve hayata hazırlık safhasında olan öğrencilerin bilgi derinliğinde üst seviyeyi biliyor olması zorunluluğudur. Yani söz varlığının eksiksiz olması demektir. Varsa eksiği gediğini süratle tamamlamadır.
Duygu ve düşünceler, okuduğumuz, yazdığımız duyduğumuz, gördüğümüz, dokunduğumuz her şeyi doğru anlamak ve anlatmak diye önümüze gelir.
Kavramlar arasında yorulmak, dolanıp karmaşa yaşamak, acaba diye sorularla kendimize sıkıntı vermenin ötesinde bütün bu eksiklikleri bilerek ve isteyerek tamamlamak önemlidir.
Kelime dağarcığımızın zengin olması kelimelerle ifade edilen tüm söylemlerin kendi içinde rahatlayışıdır.
Yapılan tüm araştırmalar sağlıklı yarınlar için “Okuma Kültürü” nün önemini teyit etmektedir.
Okumak ve yazmak hayatı kolaylaştıracak kararların alınmasında etkili olacaktır. Yol gitmek bazen dinlendirecek, kendimizle barışmamızı sağlayacak, rahatlatacaktır.
Doğumdan ölüme kadar yürünen yolların her adımında bilmemiz ve yapmamız gereklerle o kadar bildiğimiz ve bilmediklerimiz var ki bilinenler bazen yeterli olmamaktadır. Gideceğin yol ile ilgili her türlü bilgiye sahip olmak, bütün olumsuzlukları silecektir.
Bilmek… Neyi… Ne kadar…
Daha… Daha… Daha ötesi…
Öteler neresidir. Sınırları belli midir?
Bütün bunlar günümüzde ciddi çalışmalar ve araştırmalarla tespiti yapılıyor, yapılması gerekenler sıralanıyor.
Hatta yaş gurupları ayrımı da yapılarak, sorumluluklar yükleniyor.
“15 yaş grubundaki öğrencilerin kazanmış oldukları bilgi ve becerileri değerlendiren bir araştırma projesidir.” gibi.
Okuryazar, okuma kültürü üzerine yapılan araştırmalarda dünyadaki yerimiz hiç bize uygun değildir. Çok iyi nokta da olmalıyız.
Daha sürünme anından itibaren başladığım yürüyüşümüz halen devam ediyor. Çocukluk, gençlik, olgun yaş dönemlerimde sağlıklı bir şekilde devam eden yolculuğum atmış yaşıma doğru iyi gidiyor. Ciddi bir sağlık problemi yaşamıyorum. İnşallah sağlıklı bir şekilde dünya hayatımı tamamlarım.
İnsan bazen dünyalık bütün ilişkileri dondurup, askıya almak ve sadece kendi ile olmak istiyor. Kendine sırdaş ve dost olmak istediği anlara ulaşıyor.
Artık vuslat yakındır. Hissediyor. Görüyor. Bütün bunları önden gönderdiklerimizden biliyorum.
Dualarım odur ki çok uzun değil, sağlıklı yaşamaktır. Hayat yolculuğum her şeye rağmen ayakta devam etsin.
Gönlümüz, ufkumuz açıktır. İnanıyorum ki hayat yolculuğumuz hayırlıdır. (Devam edecek)
Osman BAŞ