Sevgili okurlar. İnsan veya toplum hayatında bazı süreçler, zamanlar vardır ki; bazı imkânlar o bölgede yaşayan toplum için çok önemli olduğunun farkına varılmaz. O süreç geçip gittikten sonra işin önemi belki o zaman farkına varılır ama tren istasyona uğramadan çoktan gelip gitmiştir.
Yazımıza yaşamış olduğumuz, havası suyu bozulmamış doğası, cana yakın, ağlayanla ağlar, gülenle güler, kin tutmaz, geleneklerine bağlı, ilkeli ve seviyeli, devletine olan sorumluluklarını boğazından keserek, devletine olan taahhütünü yerine getirmeye çalışan bu güzel beldemizden bahsedeceğiz.
Bu yazıda esnaf veya halk olarak bu ülkenin kalkınmasında noksan veya keyfi davrandığımız konulara kısaca atalım dedik.
Bizler de bu bölgenin bir ferdi olarak acep daha iyi bir hizmet almış, sorunlarını çözmüş ilçe, kasaba ve köyleri olur mu idi diye düşünürüz. Bazı şeylerin becerilebildiği, bazı sorunların siyasete kurban gittiğini, hizmet almada müşterek düşünemediğimizi her şeyi siyasete endekslediğimizi, hangi parti iktidarda olursa olsun ihtiyacımız olan hizmeti istemede siyaseti elimizin tersiyle itip müşterekte birleşemediğimizi ç açık bir şekilde görüyoruz. Mesela zamanında çok güzel bir tesis yapılmış (Yaprak Tütün İşleme) bu bölge tütün ekilen bölge olduğu için isabetli davranılmış, devletimiz her ilçeye yapılan bu işletmelerin çoğunu kapatma kararı almış, buna saygı duyarız. Yalnız o kadar fırsatlar geldi ki; yanına ya bir kıyımhane veya sigara fabrikası yaptırabilseydik, bugün bu işletme kapanmaz, özelleşse bile istihdamı devam ederdi. Böyle bir işletmeyi müşterek hareket edip getiremedik. Bu işletmenin yokluğunu en çok hisseden esnaf kesimi olsa gerek.
Taşova ve çevresi tarım bölgesi, en fazla istihdam bu kesimde tarıma dayalı bir sanayiyi ne biz kurabiliyoruz, ne de büyük işletmeleri bölgemize getirebiliyoruz. Halbuki tarıma dayalı sanayiye hammadde olacak o kadar kaynak var ki, bir türlü sanayici ile buluşturamıyoruz. Türkiye’nin ihtiyacını görecek eşi olmayan kalitede bir bamyamız var. Kayseri- Nevşehir-Konya bölgesi en çok tüketen bölgeler. Onu dahi ambalajlayıp marketlere, yani raflara dizemedik. En kaliteli domatesin bölgemizde yetişmesine rağmen biz yapamayınca bu sektörde hizmet veren bir işletmeyi bölgemize getiremedik. Meyvecilikte hayli yol almamıza rağmen ne meyve ekstiresi, ne de meyve suyu şişeleyip bir hizmeti ne yapabildik, ne dışarıdan getirebildik. Bölgemiz hayvancılık açısından küçümsenmeyecek potansiyele sahip, modernm mezhabaheneye geçemedik, olanları çürümeye terk ettik. Halbuki Anadolu’nun ortalarında olmamız bir avantajdır, maliyette düşük olacaktır. Bir entegre et tesisini ne kurabildik, ne de bu işin uzmanlarını yatırım için getirebildik. Hiç olmazsa Et ve Balık Kurumu’nun bir kesim şubesini getirebilseydik, hiç olmazsa hayvancılığımız bu kadar ölmezdi. Hadi bunları beceremedik, Taşova ve çevresi meyvecilikteki potansiyelini devletimiz de biliyor, soğuk hava tesisine her zamandan daha fazla ihtiyacımız olduğu halde beş yıl önce yer tespiti yapılıyor dendi. Bu projede en ufak bir hareket belirtisi görülmüyor. Parasının tamamı dışarı giden bir Taşova Yüksekokul, askeri birim veya bunun sanayi dalı, istihdam yaratacak hiç bir harekete şahit olamıyoruz.
İşte sevgili dostlar, beraber menfaat ve çıkarlarımız yani istihdamımız söz konusu olunca siyasette birlik olalım sözü bunun içindir. Saydığımız hizmetlerin bir tanesini bile siyaset üstü düşünüp müşterekte birleşebilseydik, ekonomisi can çekişen bir Taşova değil, esnaflarıyla, memuruyla, halkı ile cıvıl cıvıl bir Taşova olurdu. Tekrar ediyorum, yalnız tarım istihdam etmiyor, tarımı sanayi desteklerse beraber istihdamı sürüklüyor. Giden tren gitmiştir. Müşterek çıkarlarımızda bundan sonra beraberlik sağlayalım diyor, bereketli günler diliyorum.