Kültürel Haber: Ahmet Şimşek
Kültürümüzde sayamadığımız kadar yaşam tarzı, kullandığımız malzemeler ve oyunlarımız, nişanlarımızı, bayramlarda gelin evine akrabalarla birlikte topluca bayramlık gidilmesi, düğünlerimiz, giyim kıyafetlerimiz kültürümüzün bir parçasıdır.
Bir kültürümüz daha var ki asla unutulmamalıdır. Baharın gelmesiyle toprak uyanır, çiçekler açar, bolluk ve bereketin simgesi çiğdemler çıkar, kırlardan toplanan çiğdemler tiken üstüne iliştirilerek köylülerimiz veya gençlerimizin bir araya gelerek köyde gezilir. Haneleri topluca gezerek, her evden yağ, şeker, yumurta, un, bulgur, ikramları kabul edilir. Her evin önünde “Çiğdem çiğdem çicecik, Ebem oğlu göcecük, yağ verenin oğlu olsun, bulgur verenin kızı olsun, hiç vermeyen …….. olsun”. diyerek bu hane ziyaretleri devam eder.
Havalar soğuk ise bir evde, yaz ise piknik yapar gibi bir araya toplanıp, toplanılan malzemelerle yemek ve ikramları neşe içerisinde yer, hoş sohbet ve muhabbet edilir, hem eğlence, hem toplum ihtiyaçlarını tespit etme olarak kabul görür ve yaşatılırdı.
Adına “Ferfene” denilen eski Türk geleneği, isim kökü olarak aydınlanma, yol gösterme, olarak tanımlanır. Ferfene ortak olarak, el birliğiyle, müştereken, kolektif olarak fert veya toplum işlerini görüşülmesi anlamına da gelir. Bu toplantı, yemekli bir istişare toplantısıdır. Ferfenelerde çeşitli seyirlik oyunlar oynanır. Gece genellikle tekerlemelerle başlar, çocukları bu geleneğe alıştırmak gayesiyle, onların tekerlemeleri dinlenir. Orada yenilen yemekler, genellikle kendi aralarında oluşturdukları herkesin kendi gücü nispetinde katkıda bulunduğu, güle oynaya ve çeşitli köy seyirlik oyunlarının da eşlik ettiği bir yemek olarak ortaya konulur.
Ferfenenin kendine has bir mekânın olabileceği gibi bazen köy meydanı, bazen köy odası, bazen müsait şartlara sahip bir köylünün evinde yapılabilmektedir. Burada kadın ve erkekler ayrı ayrı eğlenceye iştirak etmektedir. Bu toplantıya özgü oynan oyunlar vardır. Aslında yaşamın yoğun telaşından inanlarımız biraz uzaklaşıp nefes almasıdır kültürümüzü yaşamak, yaşatmak. Ferfene Ülkemizin çeşitli yörelerinde farklı, farklı çeşidi yapılsa da özü hep aynıdır. Ferfenenin tarihsel geçmişini incelediğimizde Orta Asya’ya kadar dayandırmak mümkündür. Anadolu köylerinin, kasabalarının çoğunda hâlâ komşular arasında azıklarını bir araya getirerek ortak hazırlanıp yenilen yemek olan ferfene, yöremizde yüzlerce yıllık tarihi bir anane olarak yaşatılmaktadır.
İnsanları bir araya getiren, bir arada olmalarını sağlayan, ortak davranış biçimleri oluşmuştur. Zaman içinde bunlara gelenek görenek, örf ve adetler denmiştir. Sosyolojik olarak ele alındığında, her kültürün kendine has davranış biçimleri vardır.
Haber -2025 amasyamedya@