Türk milletinin Anadolu’da en az iki bin seneden beri yaşadığına ve gelenek, görenek ve adet minvalinde birikimlerini sonraki kuşaklara emanet bıraktığına inanırım. Bunu söylerken yıllara varan okuma, araştırma ve inceleme neticesinde biriktirdiğim tecrübeme dayanırım. Zaten tarihçiler de bu konularda handiyse hemfikir durumdalar; kendi içlerinde tartışmalar olsa bile.
Bu yazının konusu Erbaa kazasına bağlı EKSEL köyü olacak. Sultan Alpaslan ve Danişmend Gazi’den beri bölgenin değişmediği ve aynı kültür ikliminde hayatı “bilindik halinden şaşmadan” sürdürdüğü görülmektedir.
Zuday kasabasına gelip zaviye kuran ve zaviyenin kimliğini, gayesini, özelliğini vakıf sözleşmesiyle bir araya toplayan Şeyh Nureddin Alpaslan Vakfiyesi’nden takip ettiğim kadarıyla evrakta Eksel köyünün adı geçmektedir. Osmanlı’da da on altıncı yüzyılda, Mufassal defterde, Sonusa bölümünde, beş yüz otuz dördüncü sayfada yer almaktadır.
Eksel köyünün 1831 yılındaki nüfus sayımında, nüfus defterinde adı kayıtlıdır; yine 1928 yılındaki sayımda da köyün adı “Eksel” olarak geçmektedir.
Eksel köyü Nüfus defterini inceledim.
1831 yılında tahrir edilen 2275 ve 2267 numaraları defterlerde Eksel köyünün hanelerini, boylarını ve soylarını okumaya çalıştım. Eksik ve noksanlar olacaktır; birkaç boyun adını okumakta zorlandım ve kayıt etmeden geçtim. Yazıyı tamamlamadan önce, çalışmam sırasında okumakta zorlandığım boyları okuyabilirsem zaten aşağıda, cetvelde yer alacaklar.
Yazının uzun olacağını düşünüyorum. Çünkü, tahrir edildiği tarihte köyün oldukça büyük bir köy olduğu görülmektedir. İkinci bir bölüme ihtiyaç duymadan ve yeni bir sayfa ayırmadan tek bölüm şeklinde okuyucunun istifadesine sunmak istiyorum. Sülale adını yazdıktan sonra sadece hane sahibinin adını yazacağım. Bazan da büyük oğlunun veya kardeşinin adını yazabilirim; zira öteki türlü yazı çok uzun olur.
Notlar veya “etek yazılar” kısmında kısaca Eksel hakkında topladığım bilgileri paylaşmak da aklımdan geçiyor.
Haydi hayırlısı!
EKSEL KÖYÜ
Haneler, Boylar ve Soylar:
Sene: 1831
Defter numarası: 2267 ve 2275
Sayfa: 2275 sayılı defterde 165, 166, 167, 168
2267 numaralı defterde 406 ve 407
01-Hacı Ahmetoğlu -İsmail oğlu Mehmet. Yaş: 60 -Büyük oğlu Süleyman. Yaş:22 (m)
-Diğer oğlu sabi İsmail. Yaş: 10 (Not olarak “âmâdır” yazmışlar.)
(Bu hanenin etraflı, geniş bir aile olduğunu sanıyorum; bağlı olarak gelir düzeyinin yüksek olma ihtimalini göz önüne alıyorum. 2267 numaralı defterde “maiyetinde yetim sabi Mehmet oğlu Mehmet 11 yaşında” kaydı var. Gelir düzeyi yüksek olan hanelerde bu şekilde “gulam” ya da “hizmetkâr” kimseler bulunuyor. Bazı köylerde katip “tebâsından” olarak da ifade edebiliyor. 2275 numaralı defterde ise “hemşirezadesi” ifadesiyle kaydetmişler.)
02-Hacı Ahmetoğlu -Abdullah oğlu Abdüllatif. Yaş: 33
03-Kara Haliloğlu– İsmail oğlu (aciz) yaşlı Hüseyin. Yaş: 70
04-Berberoğlu -Mehmet oğlu Ahmet. Yaş: 60
05-Kasımoğlu Osman bin İbrahim. Yaş: 60 (Misal olarak; Osman’ın doğumu yaklaşık 1770 yılına isabet ediyor. Babası İbrahim’in doğum yılı ise 1740 gibi olmalıdır. Aralarında 20 yaş olsa 1750 yılı olur.)
06- Mollaoğlu -Ahmet oğlu Ebubekir. Yaş: 40
07- Kara Haliloğlu -Hasan oğlu Osman. Yaş: 26 (m)
08- Dede Süleymanoğlu -Süleyman oğlu Abdülkadir. Yaş: 26 (m)
09–Ahmet oğlu Küçük Mehmet. Yaş: 60 -Büyük oğlu Mehmet. Yaş: 20 (m)
10- Tüfekçioğlu -Mustafa oğlu İbrahim. Yaş: 23 (m) -Kardeşi Ali; Asakir-i Mansuriye’de Der -Aliye’de asker.
11–Hüseyin oğlu Berber Hasan. Yaş: 40
12- Mollaoğlu -İsmail bin İsmail. Yaş: 55
13- Abdüsselamoğlu -Ebubekir oğlu Ahmet. Yaş: 30 (Kardeşi Osman 26 yaşında; mimli yani askerlik için sağlığı yerinde. Fakat ne olduysa, sonraki yoklamalardan birinde üzerine “fevt” işareti koymuşlar. Demek ki dünyalık ömrü bitmiş.)
14- Çolakoğlu / Molakoğlu -Mehmet oğlu Mustafa. Yaş: 50
15- Sarıcaoğlu -Mustafa oğlu Ali. Yaş: 45
16- -Karadayı Mustafa oğlu Ömer. Yaş: 60
17-Kolcuoğlu -Mustafa oğlu Osman. Yaş: 50 (İsmi üzerinde “fevt” işareti var. Anlaşılan odur ki bir sonraki yoklamada kaydını silmişler.) -Büyük oğlu Ömer. Yaş: 26 (m) -Sabi çocuklarından Mustafa 6 ve Ahmet 4 yaşındalar.
18–Âmâ Mahmut Efendi bin Ömer. Yaş:50 -Büyük oğlu Ahmet. Yaş: 25
19-Hıdıroğlu / Hızıroğlu-Ahmet oğlu Osman. Yaş: 60
20- Hatipoğlu-Ahmet oğlu Mehmet. Yaş: 70
21-Göğlüoğlu / Göklüoğlu / Köklüoğlu -Abdullah oğlu Osman. Yaş: 22 (m)
22-Himmetoğlu-Hasan oğlu Ahmet. Yaş: 60(Belirli bir ömre ulaşan kimseleri “Yaş: 60” şeklinde yazmışlar ancak bu yaş seviyesini ortalama olarak dikkate almışlar. O devir itibariyle bu durumu alelâde karşılamak gerekir. İnsanlar, Eksel’de sanki yarı yarıya 60 yaşında.)
23-Çolakoğlu-Mehmet oğlu Ali. Yaş: 75(H. 1247 yılında “fevt” işareti koymuşlar.)
-Oğlu Ali. Yaş: 21 (m) (Torunları var: Yetim sabi Osman, Mustafa ve Mehmet şeklinde yazmışlar. Demek ki kendinden evvel çocuklarından vefat eden olmuş.)
24-Hızıroğlu -Mustafa oğlu Osman. Yaş: 33
25-Kişioğlu:-Ali oğlu Emin. Yaş: 60 -Büyük oğlu İskender. Yaş: 22 (m)
(O kadar Erbaa ve Taşova köyünü Osmanlı nüfus defterinden okudum ki; “ilk kez böyle bir isim karşıma çıktı” dedim ve “İskender” adını kaydettim.)
Kişioğlu: -Mehmet oğlu Osman. Yaş: 38
26- Hancıoğlu / Hasancaoğlu -Hasan oğlu Mehmet. Yaş: 55
27-Tüfekçioğlu-İsmail oğlu Hasan. Yaş: 60 -Oğlu Ali. Yaş: 28 (m)
28- Deli Memişoğlu -Mehmet bin Mehmet. Yaş: 50
29-Bekiroğlu-İbrahim oğlu Abdurrahman. Yaş: 45
30-Gemicioğlu-Ahmet oğlu Osman. Yaş: 38
31-Kişioğlu-Mehmet oğlu Osman. Yaş: -Sabi oğlu Mehmet bir yaşında.
-Büyük oğlu Feyzullah. Yaş: 20 (m) (Osman H. 1251 yılında fevt olduğu.)
32- Köse Osman bin Ömer. Yaş: 58-Oğlu Abidin. Yaş: 40
33-Ömerce / Ömer Bey bin Mustafa. Yaş: 40
34-Köklüoğlu-Memiş oğlu Yunus. Yaş: 43
35-Köklüoğlu-Mehmet oğlu Emin. Yaş: 60
36-Torunoğlu-Ali oğlu Mehmet. Yaş: 50
37- Köklüoğlu / Göklüoğlu -Mehmet oğlu âmâ Ahmet. Yaş: 69
38-Köy imamı Hatipoğlu Ahmet oğlu Mehmet. Yaş: 60-Büyük oğlu talebeden Mustafa.
(Amasya’da tahsilde.)
39-Dedeoğlu-Ebubekir bin Mustafa. Yaş: 60
40-Ekselli Mehmet oğlu Mustafa. Yaş: 60-Oğlu Ahmet. Yaş: 22 (m)
41-Öksüzoğlu-Mustafa oğlu Mustafa. Yaş: 45-Büyük oğlu Mehmet. Yaş: 26 (m)
42-Kör Ali oğlu Hasan. Yaş: 45
43-Karaömeroğlu-Mahmut oğlu Mehmet. Yaş: 60
44-Mollaoğlu-Ahmet oğlu Mustafa. Yaş: 60
45-Çiftçioğlu-Ali oğlu Mustafa. Yaş: 55
46-Mustafa oğlu Kara Abdullah. Yaş: 45
47-Gülboğazoğlu / Külboğazoğlu-Hasan oğlu Ömer. Yaş: 58
48-Hacıoğlu-Ali oğlu aciz (engelli) Abdülvehhap. Yaş: 60
49-Davudoğlu-Osman oğlu Latif. Yaş: 43-Sabi oğulları Emin 10 ve Osman 8 yaşındalar.
50–Molla Mehmet oğlu İbrahim. Yaş: 60(Üvey oğlu Kükreoğlu Ali oğlu Ali. Yaş: 20
Kardeşi Kökreoğlu Ali oğlu Mustafa. Yaş: 18)-İbrahim’in kardeşi İsmail bin Molla Mehmet.
Yaş: 58 (H. 1247 fevt.)-Diğer kardeşi Molla Mehmet oğlu Osman. Yaş: 33 Baklacıoğlu:
-Ana bir kardeşleri Hasan oğlu Ahmet. Yaş: 45
51- Kara Memiş bin Ebubekir. Yaş: 48(Büyük oğlu Abdullah Asakir-i Mansuriye’de asker.)
52-Perpeli Topal Ali bin Mehmet. Yaş: 60
53-Canikli Hasan oğlu Ali. Yaş: 50-Damadı Canikli Osman oğlu Hüseyin. Yaş: 30
54-Canikli Veli oğlu Hasan. Yaş: 33
55-Buzlu / Yozlu / Yüzlü Mehmet oğlu Ahmet.Yaş: 22
56-Kerimoğlu-Osman oğlu Memiş. Yaş: 40-Oğlu Abdullah. Yaş: 16 (m)
57-Küçük Mustafaoğlu-Ebubekir oğlu Ali. Yaş: 21 (m)
58-Kalburcuoğlu-Sabi yetim Hasan oğlu Feyzullah. Yaş: 5
59-Ahıskalı misafir Hacı Ömer bin Abdullah.Yaş: 45-Sabi çocukları: Emin 8 ve Abdurrahman 5 yaşındalar.
60-Yakupoğlu-Ali bin Ali. Yaş: 35
61-Alicanoğlu:-Sabi yetim Abdullah oğlu Ebubekir. Yaş: 3 Alicanoğlu: Ali oğlu Salih. Yaş: 50 (Sabi oğlu Ali 2 yaşında.)
62- Beğlioğlu-Ali oğlu Mustafa. Yaş: 45 -Büyük oğlu Abidin. Yaş: 22 (m)
63- Certiloğlu / Cırtıloğlu -Mahmut oğlu yekçeşm / tekgöz Mehmet.
Yaş: 60 -Oğlu Mahmut. Yaş: 23
64-Canikli yetim sabi Hüseyin oğlu misafir Abdurrahman. Yaş: 11 -Canikli misafir Abdullah bin İsmail. Yaş: 17 (m)-Canikli Abdurrahman oğlu misafir Ali. Yaş: 14 (m
65- Tekyenişin Mehmet oğlu İsmail. Yaş: 70 (Fevt: H. 1248) -Uzunca boylu kumral sakallı Tekyenişin İsmail oğlu Abdullah. Yaş: 30 -Sabi oğlu Hüseyin. Yaş: 10
66- Ahıskalı İsmail oğlu misafir Ahmet. Yaş: 50
67- Aciz / yaşlı Ebubekir oğlu Memiş. Yaş: 70
68-Sığırcı Kazım’ın Osman bin Ömer. Yaş: 28
69- -Ebubekir oğlu Derviş İbrahim. Yaş: 55 -Nakib’ül-eşraf kaymakamı uzun boylu kara sakallı Derviş İbrahim oğlu Mustafa Efendi. Yaş: 30 (2275 numaralı defterde sanki “etrak” gibi okudum.)
70–Mehmet oğlu Abdüsselam. Yaş: 45
71-Mehmet oğlu Kara İbrahim. Yaş: 30
Enver Seyhan 01 Eylül 2025
*
NOTLAR:
01- Bölgemizde eski insanlar “Eylül” ayını “İlkgüz” adıyla bilirler ve anarlar.
02- Tarım toplumu olmaktan veya alışkanlıktan olacak; “eski hesap” dedikleri bir takvim sistemi kullanırlar. Bu sistem “Rumi takvim” hesabını ifade eder. “Rumi takvim” güncel takvim hesabını “13 gün” geriden takip eder.
03- Eksel köyü günümüzde “Koçak” adıyla bilinir. Geçmişi bin yıla dayanmaktadır. Pontus ve Roma dönemlerinde de Eksel köyünün aynı yerde yerleşik olma ihtimalini düşünüyorum. Çünkü, Doğanşah Baba bölgeye geldiğinde, Türkler gelip iskan olduğunda aralarında bazı anlaşmazlıklar gerçekleşmiştir. Yerli halk ister istemez, göçmen halk ile temas kurmak zorundadır. Talepler vardır, olumsuzluklar vardır, yaşam şartları farklıdır, adetler birbirine uymaz. Araştırmalarımda, kaynağa dayalı, bilgiye dayalı neticelere ulaşamadım. Elbette Roma devletinin Pontus ile olan münasebetini biliyorum. Pompeius’un bölgede çeşitli yerleşim yerleri kurduğunu biliyorum. Zaman içinde belki bu konuda yeni bilgileri derleyip toplarım. Bir bilim adamını sekiz on yıldır takip ediyorum; bilim alanı Anadolu; Pontus ve Roma fakat okumalarımda köylere dair bilgi varsa da galiba bu hususa yaban kaldım.
Eksel’de “Ocak” ihdas eden Doğanşah Baba, cengâver bir şahıstır. Türk milletini bir araya toplamıştır. Hace Ahmet Yesevi mektebinden icazet almıştır.
Eksel’de bir başka zat dahi Behrullah Efendi’dir.
Yaşadığı devirde, “Deli İmam, Deli Molla ve Hazret Baba” gibi adlarla anıldığı vakidir. Günümüzde hem ziyaretgâhtır ve hem de “Hazret Baba”dır.
İnsanların dünya hayatında her zaman kendilerine göre dertleri, kendilerine göre sıkıntıları olmaktadır. Bunlardan biri de çocuk sorunudur; evlilik sonucunda çocuk olmamaktadır. Çocuksuzluğun çaresini doktor, hekim, tekke, türbe yollarında aramaya çıkarlar.
Genelde insanlar, bu gibi konularda tekke ve türbelere yönelmektedirler. Sorunu alt etmek için her yolu denemektedirler. İlk akla gelen bir tekkede kurban kesmektir. Tekkede, türbede veya etrafında kurban kesmek adet olmuştur ve hayli dikkat çekicidir.
Bir araştırmada geçmektedir:
“Erkek çocuk olmasını istiyorsan erkek kurban, kız çocuk olmasını istiyorsan dişi kurban kesersin. Iravak’ta olur, Eksel’de olur, Yukarı Çandır’da olur.”
Araştırma:
Y. Emre Bolat. Yüksek lisans tezi. Amasya Üni. Aralık 2019
Başka bir yazımda bu araştırmadan belki de geniş şekilde yararlanacağım. Kişilerle temas kurularak yapılan araştırma üzerinde çalışmaya ve yararlanmaya değer.
Enver Seyhan
01 / 09 / 2025