Selçuk Şimşek
‘‘Bilgi, daima cehaleti yönetecektir. Kendi kendini yönetmek isteyen bir ulus, bilginin verdiği güç ile donanmalıdır’’ der James Madison.
İnternetin keşfi ile bugünün dünyasında insanlık, bilgi üretme hızında muazzam bir noktaya geldi.
İnsanlığın iki bin yılda ürettiği bilginin daha fazlası internetin icadı ile son yirmi yirmi beş yılda üretildi.
Endüstri Devrimi terimi ilk olarak 2011 yılında Almanya Hannover Fuarında kullanıldı.
Endüstrinin konuşulduğu bir dünya var artık.
Endüstrinin amacı bilişim dünyası ile endüstriyi bir araya getirme projesidir.
Ana amaç; az maliyet, düşük enerji kullanımı, az alanı kaplama, ısının az üretilmesi, hızı oldukça yüksek bir çalışma ve iki kat verim ayrıca daha kaliteli ürün çıkarabilmektir.
Çocuklarımızı böyle bir dünyaya ehliyetli ve liyakatli bir şekilde hazırlamak zorundayız.
Bunun için çocuklarımızı akademik olarak çağın ihtiyaçlarına uygun bir şekilde yetiştirirken erken yaşta başlayarak ilgi ve becerilerini geliştirecek doğru yöntem ve teknikleri de ülke olarak eğitimle sağlamalıyız.
Bugün itibari ile bu ölçütlere uygun bireyler yetiştirebildiğimiz söylenemez.
Tohum uygun ortamla buluştuğunda içindeki potansiyel açığa çıkar.
Toprak, su ve hava bir araya gelmez ise tohum çürür, toprak çoraklaşır.
Bu anlamda ülke olarak en büyük gücümüz olan genç nüfusumuzun potansiyelini ortaya
çıkaramıyoruz.
Bunu değiştirmenin, geliştirmenin ve çağın ihtiyaçlarını karşılayacak hale dönüştürmenin bizim elimizde olduğunu düşünüyorum.
Bu coğrafyada gözlerini dünyaya açan insanların herhangi bir yetilerinin veya akli melekelerinin eksik olduğunu düşünmüyorum.
Sorunumuz çocuklarımızı; kültürümüz, inancımız ve eğitim sistemimizle değer üretemeyen bireylere dönüştürmemiz.
Bu topraklarda doğmuş, ekonomik kaygılar sebebiyle başka ülkelere göç etmiş milyonlarca insanımız var.
Bu ailelerin çocukları yaşadıkları toplumlarda dezavantajlı olarak büyüyorlar.
Buna rağmen içlerinde yaptıklarıyla dünyada kendilerinden söz ettirenler çıkıyor.
Bence bunun tek açıklaması uygun ortam ve uygun eğitim sisteminin olmasıdır.
Bu topraklarda çok daha fazlasını yapabilecek insanlarımızı cömertçe ve hoyratça harcayarak heba ediyoruz.
Bunları eğitim sisteminde başaramadığımız için bilimde, üretimde, yenilikte, sporda, müzikte ve sanatta dünya ile yarışmakta zorlanıyoruz.