Ateşi aldığım Tanrı’ya sordum, kayan yıldızların, yok olmadığını duydum. Ruhumu,umutsuzluğumu, gönlümü aldı.
Bir algılama izdüşümü bana derki her canlı kaptan kaba dökülür, ölçüden ölçeğe, asıldan gölgeye ve nefis’ten surete.
51. yılında unutulmamak “BABA” olmanın anlamın da çoğalan, çoğaltan Yüce bir sözcüktesin.
Yüreğine düştüğün her damlanın Birbirine tutunup resmettiği izlerinde geçiyordun aramızdan, her yıl berrak bir nehir gibi durmaksızın akan, varlığını hissettirerek.
Çukur aynasında ki zamanın içine gül yapraklarında düşen, suda salkım Söğüt yansımasıydı yüzün.
Ağaçların kayan yıldızları toplayan kök salışları olduğuna inanmaya başladım.
Susunca susuzluktan ölürmüş her şey oysa. Anılmanın, anmanın sözcüklere ses verişinden anladım.
Okulu yolu olmayan köylerin kasabaların yoluna Ağacına, köylüsüne, çocuğuna yaşama alanı sunduğun;
Hayatını adadığın en coşkun suyu en derinlerden çıkardığın o çocuklar da şimdi “EFSANE“ anlatımında, tarih yazıyor.
Yüreğinin şemsiyesindeki gökkuşağı renklerin de, anılarım anı topluyor, nezaketin, zekanın, İnsani tutumun en üstün seviyesinden. Dokunduğun her çiçek üzerine gül yaprakları yağdırıyor.
Ruhumun en derinindeki özlemin hiç eksilmedi. Yas, özlem ve anılmak aynı dalın meyvesiymiş meğer bunu anladım.
Öyle bir zamandan geçiyoruz ki hiç kimsenin el ele, yürek yüreğe, barışık olmadığı umutsuzluğun dibine vurduğumuz bu dönemde toprağı, ağaçları katleden ciğerlerimizi yakan;
Hiç alışamayacağım bu dünya zulmüne inme denilmiş bir kalbi inmiş ve orada kök saldığım içindir.
Zaman ”İNSAN“ca bu hayattan geçeni eksiltmiyormuş bunu anladım. Her sözcükle onur duydum.
Taşova gazetesi editörü; Ahmet Günaydın beyin nezdinde de, Tüm Taşova halkına göstermiş oldukları vefa için minnettarız. Saygı ve selamlarımla…
27.07.2023/Ankara
Asuman ERÇİN
Bu gün babamın yıldönümü sizlerin unutmamasına vefanızı hissettiren yazınıza çok teşekkür ediyorum.🙏
Bu gün de ben sizi kızı olarak kaleme aldım unutulmamak vefa bu günün Türkiye’sinde de özlemimiz.