Filistin: yaklaşık 10 milyon nüfuslu uzun yıllar savaş ve ambargo-larla.. tehditlerle yaşamaya alışmış, içinde acı, gözyaşı açlık ve sefalet bulunan., kişi başına 500 dolar mili geliri olan Müslüman bir ülke.
İsrail: Kurân’ı Kerim’de lanetli millet olarak tarif edilen, yurtları olmamış, insanlık tarihine mal sevgisi ile şöhret olmuş, mal kazanma hırsı için her yolu mubâh sayan Yahudiler tarafından kurulan devlet, Osmanlı tebaası altında yaşamış, daha sonraları Filistin topraklarında özel olarak kurdurulan, kişi başına düşen milli gelir 30.000 dolar. Nüfus ise 4 milyon
Küçük bir nüfusa rağmen 150milyon nüfuslu Arap dünyasına kafa tutacak kadar cesur!…. Cesaretin kaynağı da herkes tarafından bilinmekte, tepki dahi görmemekte… Destekçisi Müslüman olmayan İslam düşmanı, tüm Siyonist ve Büyük Ortadoğu projelerini hedefleyen güçler ve onun yardakçıları. Çeşitli hile ile kadınları kullanarak önünü göremeyen yöneticiler yüzünden topraklarını Yahudilere önce kiralama, sonra satış ile kaptıran Filistinliler BM’de masada da haklarını kaybederek emperyalizmin en derin silahları ile içler acısı bir durumla karşı karşıya kalmıştır. Masum, dünyanın varlığından habersiz çocuklar gözlerinin önünde füzelerle katledilmektedirler.
Filistin’de tarihi süreç içerisinde değişik isimlerle direniş gurupları kurulmuş, Filistin yönetimini ele geçiren bu küçük zayıf ekonomik gücü olmayan örgütler siyasallaşarak.,bir nevi kurtuluş mücadelesini vermeye başlamışladır .
Yahudiler için özel olarak kurdurulan İsrail devletinin ve tüm destekçilerinin asıl amaçları büyük Ortadoğu projesini gerçekleştirmektir…
1947 yılından beri savaş halinde olan Filistin . 150 milyonluk Arap coğrafyasında yalnız bırakılmış, birkaç Avrupa devletleri ve ABD tarafından terörist gözü ile bakılmıştır…
Okuldan sabahçı öğlenci değişimi ve Polis teşkilatının mezuniyet töreninde atılan bombalar, 6-7 yaşlarındaki çocuklarının ölümünü gözlerinin önünde seyrettirenler mazlum oluyorlar. Filistinliler terörist ilan ediliyor. Bu ne yaman çelişki. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanını, Mısır Devlet Başkanını kandırarak, masum halkın üzerine bomba yağıyor. Bu lanetlenmiş millete kazandırılan ekonomik güç, Orta doğudaki bütün dengeleri alt üst ediyor.
Osmanlı döneminde, Avrupa’nın Filistin topraklarını bize ver, Osmanlının bütün borcunu affedelim teklifini reddeden Abdülhamit’in bu bölgenin ne kadar değerli olduğunu ifade etmesinin önemini daha iyi anlamaktayız.
Filistin’e sahip çıkılmaz , bu savaşı durduramazsak, Amerika’nın İran üzerindeki hesaplarını da az dikkate aldığımızda ve üzerine Türkiye’deki stratejik yerlerin satışının paravan olarak kimlere?.. hangi Millete yapıldığını, Yahudilere satılan yerlerin de durumunu tekrardan masaya yatırmazsak ki?.. yatırmıyoruz, bilakis satışa babalar gibi devam ediyoruz. O halde Türkiye’yi bekleyen tehlikenin neler olacağını görmek içinde kahin olmaya da gerek yok. Bugün Filistin’e yapılanlar, yarın aynı orda uygulanan stratejilerle bize de uygulanmayacağının garantisini kim verebilir.. Zamanla bizimde bu emperyalizmin esiri olmamamız için Türk ve Müslüman’ım diyen herkesi bu konuda az da olsa bir araştırmaya, dinlemeye, bilmeye ve öğrenmeye davet ediyorum. İsrail’in Filistinlilere karşı yaptıklarının altındaki gerçekleri düşünmeye davet ediyorum.
BOP (Büyük orta doğu projesi)nin eş başkanı, Başbakanımız sayın Tayyip Erdoğan‘dır. Filistinlilerin en çok güvendiği ülke yine Türkiye’dir. Yahudilerin dünya hakimiyetini ekonomik ve stratejik ittifak kurarak ele geçirmesinin en önemli ayağı büyük Ortadoğu projesinin hayata geçirebilirliğidir.. BOP Amerika’nın bu geniş Asya coğrafyası içerisinde Dünya’ya yetecek kadar doğalgaz, petrol ve zengin su kaynaklarını ele geçirmek, kullanma ve yönetim hakkına sahip olmak, enerjinin geleceği uranyum ve bor madenlerinin de kendileri tarafından işlenmesi ve kontrolü yatmaktadır.
İsrail’e artık gereken dersin duyarlı ülkeler tarafından verilmesi gerekmektedir.Sebep ne olursa olsun, haklı kim olursa olsun, çocukların katledilmesine hiçbir şekilde müsaade edilmemelidir.. Petrol kuyularına düşen kuşların haklarını arayanlar, Doğada yaşayan hayvanların ayağına batan tikeni soranlar, sokaktaki kedilerin köpeklerin haklarını arayanlar, Türk’üm Müslüman’ım diyenler, bakın uzakta değil, şurada bir Filistin var. Filistinli çocuklar var. Onların balinalar ,köpekler kadar da mı değeri yok Bugün,onlara yarın bize musallat olmak isteyen bu Yahudilere…
Alıntı olan bu şiir her şeyi anlatır
Ben Filistinli çocuk;
Yoksul aç,
Bir dilim ekmeğe,
Bir yudum suya muhtaç.
Ben Filistinli çocuk;
Açsa güzel çiçekler,Görmez gözüm
Bana silah uzanır,Gül ve çiçek yerine…
Burada gül değil,Gülleler vardır.
Ben Filistinli çocuk;
Unuttum oynamayı,
Unuttum oyuncakları
Bir tek oyun var bildiğim;
Sapanla savaşmak…
Silahtan başka,oyuncak da görmedim zaten..
Ben Filistinli çocuk;
Doğduğumda kendimi savaşın içinde buldum.
Gözümden yaş değil,
Kan gelir…
Ben dövüşürüm,
Zulmün tankına karşı.
Oyun nedir? tatmadım ben,
Benim oyunum savaşmak,
Hem oyunda vurulursam;
‘EBE’ olunur.
Ben oynarken,
Şehit olurum…
Ben Filistinli çocuk;
Ne zaman duyulacak feryadım?
Ne zaman duyulacak ahım!!
Ne zaman!…
Ne zaman yok artık,
Düşünecek vakit de!…
Sen okula başladığında,
Ben savaşta olacağım.
Kitap,defter görmedim.
Kuş nedir?
Çiçek nedir?
Ninni nedir?
Sevgi nedir?
BİLMEDEN!!…
Ben Filistinli çocuk;
Söyleyin,söyleyin!
Nedir benim günahım?…
Ne zaman duyulacak ahım!
Ne zaman !…
Vatanında garip esir,
Gülmeyi unutmuş…
Gözlerinden boncuk boncuk,
Yaş değil KAN gelen
Çocuklar da olduğunu bilmenizi isterim.
Ey yeryüzü çocukları!..
İnsanlık ölmesin diyenler!…
Kardeşsek eğer;
Gelin de!…
Beraber gülelim,
Beraber oynayalım,
Beraber yaşayalım….