Gezi süreciyle başlayan ve “Mesele ağaç değil oğlum anlamadın mı?” parolasıyla özetlenebilecek olan bir zihniyet, çeşitli demokrasi dışı yöntemlerle uzun zamandan beri sürdürdüğü kalkışmasında bir kez daha sert duvara tosladı!
Kendini vergileriyle besleyen gariban halkı hor gören, aşağılayan, her fırsatta cahil olduğu için iyi seçim yapamıyor diye itham eden bu paralel zihniyet bir kez daha mağlup oldu. 30 Mart 2014 yerel seçimleri bu sözüm ona sadece kendisine demokratlar için tam bir hezimet ve sükut-i hayal olmuştur.
Yarım asır kadar önce siyasi literatürümüze giren “Dün dündür, bugün bugündür” vecizesi bu kez bu zihniyetin aleyhine tecelli etti. Yarım asrı aşkın bir süredir bu zihniyet halkın iradesine sürekli sandık dışı yollarla müdahalede bulunmuştur. Daha da ötesi yeni Türkiye Cumhuriyetinin yegâne sahibinin sadece kendileri olduğu algısını her fırsatta kullanmaya ve zihinlere yerleştirmeye kalkışmışlardır.
Ta ki sıradan biri, içimizden biri, imam hatip kökenli bir kenar mahalle delikanlısının siyaset sahnesine çıkışına kadar!
Bir İstanbul belediye başkanlığı, 2 referandum, 3 genel seçim ve 3 yerel seçim olmak üzere 9 seçimi üstelik hep oylarını artırarak kazanan bir lider için övgü sözleri söylemeye gerek yok sanırım. Ülkemizde olmadığı gibi dünya siyaset tarihinde de bir başka örneği yoktur.
Bu başarının sırrını hiç bir sosyolojik ve demokrafik bilimsel teorilerle açıklama imkanı yoktur. Nitekim en merkez medyanın kalemşörleri başta olmak üzere hiç bir paralel zihniyet de bu sırrı açıklayabilme yeteneğine ve izanına sahip değildir.
İstanbul belediye başkanlığının ardından son on iki yıl içinde kaç seçim kaç referandum yapılmışsa hepsinin tartışmasız tek başına galibi Sayın Başbakan Tayyip Erdoğan’dır. Gariban Anadolu insanının engin gönlünde apayrı bir yer edinmiştir o. Hiç bir girişim onu halkın gönlünden alıp sökememiştir.
Sözüm ona ulusalcılar, işbirlikçiler, merkez medyanın kiralık kalemleri, baronlar, malum sermaye çevreleri ve çıkar grupları ve son anda yamandıkları paralel yapı da çare olmadı onu devirmeye! Bizim memlekette “Bükemediğin bilek öpülür” diye bir söz vardır. Ama bu zihniyet kibrine o kadar mağlup olmuş ki bu erdemliliği onlardan beklemek beyhude!
Şimdi ne diyecekler, merak ediyorum! Basını izlemeye çalışıyorum; yok şu, yok bu, elektrikler kesildi, oylar çalındı falan! Bu millet bu zihniyetin bu aşağılıklarını hep gördü, hep görüyor ve hiç bir zaman unutmuyor. Sandık önüne geldiğinde de en ağır dersi veriyor. Ama anlayın kim? Adamlar hala kendi ezberlerini konuşuyorlar, konuşmaya devam etsinler bakalım!
Merkez medyanın en çok okunan yazarlarından birisi “Sakın ola ağlama, kendi düşen ağlamaz!” yazmış. İnsanın gülesi geliyor; kendisi ve kendi gibi düşünenler için söylese yeridir. Lakin hala o, vatandaşa tepeden bakmayı sürdürüyor ve yine bu cahil millet iyi seçim yapamadı diye dövünüyor. Ne diyelim, Allah ıslah etsin bunun gibileri!
Seçim kampanyası süreci içerisinde bir kasaba meydanında ana muhalefet partisi lideri konuşuyor. Konuşma süresince söyleyeceklerini söylüyor, adayını takdim edip tanıtıyor ve seçmene havale diyor. Buraya kadar her şey normal, lakin lider sahneden ayrılırken o partinin yerel temsilcileri kendisine ayakkabı kutusu içinde çiçek bamyası hediye ediyorlar!
Millete söyleyecek sözü bulunmayan muhalefetin yaptığı siyasetin seviyesi bu kadar işte! Koskoca bir genel başkan, uğradığı bir Anadolu kasabasında vatandaşa vaatleriyle, projeleriyle, yapacaklarıyla değil; bir devlet memurunun yaptığı iddia edilen bir yolsuzluk olayını diline dolayarak hitap ediyor ve vatandaş yutmuyor tabi. Ve sonuç; tam bir hayal kırıklığı muhalefet için!
Şimdi her türlü muhalefetin ve her türlü paralel ilişki içinde bulunanların şapkalarını önlerine alıp düşünmeleri lazım. Biz nerede yanlış yaptık/yapıyoruz? Sorusunu kendilerine sormaları ve akl-ı selim cevaplar bulmaları lazım. Bizden söylemesi, kendileri bilir!
Demek ki her devir için geçerli, kulaklara küpe olması gereken bir söz “Dün dünde kaldı, şimdi yeni şeyler söylemek lazım cancağızım” ..
Dün demokrasi dışı ve sandık dışı gayri ahlaki ilişkiler belki prim yapıyordu. Amma velakin artık o anlayışın başarılı olma sansının artık kalmadığı bir kez daha tescillendi, bir daha geri gelmemek üzere gerilerde kaldı bunlar. “Dün dündür, bugün bugündür” vesselam!
Yerel seçimlerin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum.
A.Yusuf Kuyucaklıoğlu