Haydi kalk, Boğalı’ya bak.
Bugün sis, duman.
Kimbilir, belki hüznü böyledir dağın, senin ardından.
Haydi kalk, sabahın ilk çorbasını içmeye Taşova’ya inelim.
Çorbacı da kazansın çorba parasından.
Haydi kalk, bahçen ayak izine, sigaran nefesine hasret dünden.
Radyonda şarkıların sensiz ve sessiz şimdiden.
Haydi kalk, bırazdan Özgür abi oyuna çağıracak.
Sohbetin masayı dolduracak.
Haydi kalk, çocukların, dostların gelmiş uzaktan.
Son görevlerini yapacaklar bugün.
Seni en sevdiğin yere, Boğalının kucağına bırakacaklar…
Yerin hiç dolmayacak bilirsin.
Sevgi dolu yüreğini, merhametli elini çekip de gidersin.
Dilerim yattığın yer cennettir, Toğrağın hiç incitmesin.
Boğalı bakışından yoksun, Dostların selamından.
Taşova dermanından yoksun.
Şimdi orada da sevdiklerinlesin.
Yolunu bekliyordur çoktan anan, baban, dayın, arkadaşın.
Selam götür bizden de. Mekânınız cennet olsun.
Celal GÜNER – 17 Ekim 2025 – Düzce