Hazırlayan: Ertuğrul Ümüt
3. Yöntem
Bu çalışma hazırlık, arazi uygulamaları, sonuçların değerlendirilmesi aşamalarından
oluşmaktadır. İlk aşamada inceleme alanına ilişkin öncel çalışmalar ile çeşitli ölçeklerdeki topoğrafya haritaları ve hava fotoğrafları derlenmiştir. Deprem üretebilecek diri faylar, eski ve aktif çeşitli kütle hareketleri ile taşkınların etki alanlarının araştırılmasında değişik ölçekli hava fotoğraflarından yararlanılmıştır. Aktif fayların haritalanmasında ayrıca Şaroğlu vd. (1987) tarafından yapılan çalışmalar değerlendirilmiştir.
Kütle hareketlerinin sınıflandırılmasında Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) tarafından yürütülen “Türkiye Heyelân Envanteri Projesi”nde belirlenen sınıflama ve haritalama yöntemleri kullanılmıştır (Duman vd., 2005). Kütle hareketlerinin haritalanmasında, önce hava fotoğraflarından belirlenen kütle hareketleri topoğrafya haritalarına aktarılmış, arazide denetlenerek aktiviteleri ve türlerine göre sınıflandırılmıştır. Kayma ve akmaların göreceli derinlikleri, gözlemsel aktiviteleri değerlendirilerek eski heyelân, güncel heyelân ve sığ kütle hareketleri şeklinde sınıflandırılarak haritalanmıştır.
Bunlara ek olarak 1/25.000 ölçek ayrıntısında mühendislik jeolojisi, jeomorfoloji ve eğim
analizi çalışmaları da yapılmıştır. Mühendislik jeolojisine yönelik araştırmalarda kayaçlar litolojik ayrımlarına, Kuvaterner yaşlı genç çökeller ise fasiyes özelliklerine göre ayırtlanarak haritalanmıştır. Ayrıca kayaçların litolojik ve genel jeomühendislik özellikleri araştırılmış, dayanımlılık, bozunma ve süreksizliklerin özellikleri gibi parametrelerin belirlenmesinde ISRM (1981) ölçütlerinden yararlanılmıştır. Jeomorfolojik çalışmalarda ise İlçe merkezi ve çevresinin jeomorfolojisi üzerinde etkin olan iç ve dış dinamik süreçlerin yolaçtığı değişimler saptanmış, jeomorfolojik üniteler ve özellikler haritalanarak jeomorfoloji haritası oluşturulmuştur. Bunun yanısıra heyelân ve benzeri kütle hareketleri ile aktif faylar da mühendislik jeolojisi ve jeomorfoloji haritalarına işlenmiştir. Bu çalışmada inceleme alanının eğim analizlerini yapmak amacıyla eğim haritası hazırlanmış, eğim haritasının oluşturulmasında sayısal topoğrafya haritalarından yararlanılmıştır.
4. Çalışma Alanının Fiziki Coğrafya Özellikleri
4.1. İklim Özellikleri
İlçenin Karadeniz ve İç Anadolu bölgeleri arasındaki geçiş alanında yer alması nedeniyle
Taşova ilçe merkezinin ikliminde bazen Karadeniz Bölgesi’nin okyanusal karakterdeki yağışlı-ılıman, bazen İç Anadolu’nun karasal iklimi egemendir. Bu nedenle yazlar kurak ve sıcak, kışlar ılık ve yağışlı geçmekte; çevredeki yüksek kesimlerde ise soğuk ve yağışlı iklim özellikleri görülmektedir.
Yağışlar kış ve bahar aylarında artmakta, yaz ve güz aylarında ise azalmaktadır. Taşova’da kar yağışı fazla olmayıp karın yerde kalma süresi kısadır. Taşova’da yazın en yüksek sıcaklık 40,2°C, kışın en düşük sıcaklık ise 7,7°C dir (Taşova Kaymakamlığı, 2011).
Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü (DMİ)’den alınan meteorolojik verilere göre yıllık
ortalama sıcaklığın 13,8°C olduğu, sel-taşkın tehlikesinin bulunduğu, dolayısıyla zaman zaman bu konuda risklerin yaşandığı Taşova’da, maksimum yağışlar mevsimsel bazda ele alındığında mart, nisan ve mayıs aylarının yılın diğer aylarına göre daha yağışlı geçtiği göze çarpmaktadır. 1986-2008 Yılları arasındaki dönemi kapsayan aylık maksimum yağış verileri de bunu doğrular niteliktedir.
Örneğin 1988 Yılının Mart ayında maksimum yağış tutarı 31,7 mm; 1989 Yılının Nisan ayında gerçekleşen maksimum yağış tutarı 51,2 mm; 2000 Yılına ait Mayıs ayında gerçekleşen maksimum yağış değeri 124,5 mm; 2007 Yılı Mayıs ayı maksimum yağış değeri ise 53,7 mm olarak ölçülmüştür.
Öte yandan maksimum yağış değerleri açısından sonbahar mevsimi ilkbahar mevsimini
izlemekte ve zaman zaman sonbahar dönemlerinde de yüksek yağış değerlerine rastlanılmaktadır.
Örnek olarak 1988, 1995, 1997, 2007 ile 2008 yılları sonbahar mevsiminde, özellikle ekim ve kasım aylarında yılın diğer aylarına göre aylık maksimum yağış değerleri yüksektir. Maksimum yağış değerleri taşkın riski taşıyan bölgeler için büyük bir önem taşımaktadır. Bu durumda taşkınların daha çok maksimum yağış değerlerinin yüksek olduğu zaman dilimlerinde gerçekleştiği açıktır.
Sel ve taşkınlar için önem taşıyan diğer veri ise aylık toplam yağış değerleridir. Aylık toplam
yağış değerlerinin pik yaptığı yıllarda sel-taşkın riski de artmaktadır. Meteorolojik rasatlar bu yaklaşımla değerlendirildiğinde 1990, 1997, 2000, 2003, 2005, 2006 ve 2007 yılları özellikle ilkbahar mevsimi açısından oldukça yağışlı geçen yıllar olarak karşımıza çıkmakta; aylık toplam yağış değerlerine bakıldığında 1990 Yılı Nisan ve Mayıs aylarının bir hayli yağışlı geçtiği anlaşılmaktadır.
Bu bağlamda 1990 Yılı Nisan ayına ait aylık toplam yağış değeri 87,4 mm ve onu izleyen Mayıs ayının aylık toplam yağış değeri ise 103,4 mm dir. 1997 Yılı da sonbahar mevsimi açısından yağışlı bir yıl olarak karşımıza çıkmaktadır. 1997 Yılının Ekim ayına ait aylık toplam yağış değeri 129,3 mm olup 2000 yılında ise Mayıs ayı aylık toplam yağış değeri açısından bir pik / yükseliş yapmakta ve 187,9 mm olarak kaydedildiği göze çarpmaktadır.
İlkbahar mevsimi bazında 100 mm ve üzeri aylık toplam yağış değerleri göz önüne alındığında bu değerler 2003 Mart ayında 100,3 mm, 2005 Mart ayında 134,0 mm, 2006 Yılı Mayıs ayında ise 136,4 mm olarak kaydedilmiştir. Bu yıllar içinde 1988 yaz aylarında yağış değerlerinin yüksek olması ile dikkat çekmektedir. 1988 yılı Haziran ayının aylık toplam yağış değeri 99,6 mm, bunu izleyen Temmuz ayının aylık toplam yağış değeri ise 124,3 mm olarak karşımıza çıkmaktadır ki bu yaz değerleri için oldukça yüksek rakamlardır. 1988, 1995, 1997, 2004 ve 2007 yılları sonbahar mevsimi açısından oldukça yağışlı geçen yıllardır (örneğin 1988 Ekim ayında aylık toplam yağış değeri 126,6 mm dir). 1995 Kasım ayında 116,4 mm aylık toplam yağış gerçekleşirken 1997 Ekim ayında 129,3 mm aylık toplam yağış değeri kaydedilmiştir. Buna karşılık 2004 Kasım ayında 122,7 mm, 2007 yine Kasım ayında aylık toplam yağış değeri 143,8 mm olarak gerçekleşmiştir. Bu yağış değerleri, sel-taşkın olaylarının risk potansiyelini arttırmaktadır.
Öte yandan Taşova ilçe merkezinde yağışın 0,1 mm ve üzerinde olduğu günlerin aylara
dağılımına bakıldığında genel olarak ilkbahar ayları göze çarpmaktadır. Bu durumda şiddetli yağış açısından özellikle ilkbahar ayları ön planda iken kış ayları da yağış değerlerinin 0,1 mm ve üzerinde olduğu günler sayısının çokluğu ile dikkat çekmektedir (Çizelge 1).