Amasya’nın Sesi editörlerinden radyo ve tv programcısı aynı zamanda Yeditepe Engelliler Spor Kulübü Başkan Yardımcısı Müslüm Söyler Amasya yöresinin dikkat çekmesinden ziyade büyük projelere taş çıkartacak Boraboy Gölü hakkındaki makalesi:
Hani hep bir hayalin, yada aklınızdan geçen faydalı bir tasarımın bir yerlere yazılı ve görsel olarak hazırlanıp kabul görülmesi için verilen taslaklar vardır.… Belki uzun zaman üzerinde çalışılan, fikir üretilen ya da birkaç grup veya derneklerle bir araya gelip karar verilen topluma fayda sağlaması umut edilen düşüncelerin bir kağıda toplandığı projeler diyelim… Bazılarının da yıllarca raflarda bekletilip bakılmasına lüzum bile görülmeyen o düşünsel çalışmalar…
Aslında aklın yolu birdir derler ya, ona benzer bir durumu sizlerle paylaşmak istedim. Emin olun olacak olan bir şey asla gecikmez, sadece zamanı bekler, işte o zaman geldiğinde o şey kendini gösterir. Buna bazen ‘’tam vakti’’ der geçeriz.
Bugünün yetkililerine özellikle şunu anlatmak isterim ki, yöremizin yani Amasya’nın zamanı gelen o büyük projesi ‘’BORABOY GÖLÜ’’ …
Belki de dünya üzerinde benzerine az yada hiç rastlanmayan bir doğal oluşum. Dört mevsim yaşayan ülkemizde, mevsimlerin en güzel görüntülerini bizlerin önüne seren bu doğa harikası yer ekonomik anlamda ‘’altın yumurtlayan tavuk’’ misali bekliyor. Diğer anlamda bizlere huzur ve doğal yaşam kalitesi sunması ise ayrı bir kazanç.
Peki ama böylesi bir doğal kazancımız neden basit bir piknik alanı misali zamana boyun eğip gidiyor !
Olması gereken yerinde neden olamıyor. Birçok proje var başlayıp bitirilemeyen, bitirilse de milyarları alıp götüren. Gelin size bunu günümüz yani pandemi dönemini anlatan yaşanmış bir hikaye ile açıklayalım;
Çok zengin bir iş adamı kovid 19 geçiriyor. Zamanla artan şikayetleri sonucu hastaneye kaldırılıyor ve nefes almasında zorluklar çekmesi nedeniyle yoğun bakımda oksijen tedavisine alınıyor. Günler geçiyor ve birkaç ayın sonunda sağlığına kavuşan iş adamı taburcu ediliyor. Lakin muhasebe önünde yatış masraflarını öderken ağlamaya başlıyor. Yanı başından hiç ayrılmayan hemşire dayanamayıp ‘’lütfen ağlamayın, daha fazla tutuyordu ama ben indirim yaptırdım’’ diyor. Yaşlı iş adamı hemşireye dönüp, ‘’ben ücret için ağlamıyorum hanım kızım, birkaç ay oksijen verdiniz bu kadar ücret talep ettiniz, Yüce Allah bu yaşıma geldim benden bu oksijen için bir şey talep etmedi.’’ İşte ben kendi halimize ağlıyorum…
Kıssadan hisse diyelim, Yaradan bizlere doğal olarak o kadar çok proje sunmuş ki, bizler onları değerlendirmeden aciziz. Bu acizliğimizi örtmek için de nice sahte projelerle insanlarımızın akıllarını karıştırıp ceplerini boşaltıyoruz.
Kalın sağlıcakla….