“Delege Sistemi Neden Demokratik Değil?”

0
41
Parti içi demokraside en çok tartışılan konulardan biri delege sistemidir. Vurgulamak gerekir ki, bu sistemin doğrudan demokrasiyle örtüşmediği artık hem teori hem pratikte açıktır.
Delege sistemi, üyelerin doğrudan iradesini değil, birkaç kademeden geçerek “süzülmüş” bir iradeyi yansıtır. Önce ilçe kongresinde delegeler seçilir, sonra bu delegeler il kongresine, oradan büyük kongreye gider ve parti liderini ya da üst organları belirler. Bu zincir, üyelerin iradesini daraltır. Siyaset biliminin klasik kavramlarından biri olan Robert Michels’in “oligarşinin tunç kanunu” tam da bunu anlatır: Örgüt büyüdükçe yönetici elit daralır ve güç kendi içinde yoğunlaşır.
Türkiye’de Hukuki Çerçeve
2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu, partilerin en üst organı olan Büyük Kongreyi delegeler ve doğal üyeler üzerinden tanımlar. İl ve ilçe kongreleri delege sistemiyle çalışır. Yargı gözetiminde yapılmasına rağmen liste yapımı, doğal üyelikler ve merkezden atama mekanizmaları parti merkezlerinin elini her zaman güçlü kılar. Yani kanun, çok kademeli delegeli modeli “asıl yöntem” olarak dayatır.
Demokrasiyle Gerilim Noktaları
• Temsil daralması: Blok liste ve zincirleme seçimlerle üyelerin tercihleri yukarıya taşınmaz, aksine filtrelenir.
• Merkezileşme: Genel merkez, atama ve görevden alma yetkileriyle örgütün üzerinde sürekli baskı kurabilir.
• Yargı sınırları: Seçim kurulları sadece teknik usule bakar, siyasi tercihler yargı gözetiminde değildir.
Dünyadan Karşılaştırmalar
• İngiltere İşçi Partisi 2014’te “bir üye, bir oy” (OMOV) sistemine geçti. Böylece sendikaların blok gücü zayıfladı, üyeler doğrudan söz sahibi oldu.
• ABD Demokrat Partisi 2018’de süper delegelerin ilk turda oy kullanmasını kaldırdı. Tabanın iradesi güçlendi.
• Almanya SPD büyük koalisyon kararlarını ve mutabakatlarını doğrudan üyeye sordu. On binlerce üye oy kullandı ve parti yönetimi meşruiyetini artırdı.
Türkiye’de Güncel Tartışmalar
CHP başta olmak üzere muhalefet partilerinde kongre, tüzük değişiklikleri ve önseçim vaatleri gündeme geliyor. Ancak mevcut delege zinciri, parti içi rekabeti üyelerden çok küçük kliklere teslim ediyor. Bu durum da siyasetin meşruiyet krizini büyütüyor.
Sorun Ağacı
• Giriş bariyerleri her kademede üyeyi dışarıda bırakıyor.
• Doğal üyelikler ve merkez kontenjanları güç yoğunlaştırıyor.
• Finansman ve aday belirleme süreçleri eşitsizlik yaratıyor.
• Lider–örgüt asimetrisi derinleşiyor.
Çözüm: Somut Reform Paketi
• Bir üye–bir oy (OMOV): Genel başkan ve üst organ seçimleri tüm üyelere açılmalı. Sandıkla ya da güvenli e-oy sistemiyle yapılmalı.
• Bağlayıcı önseçim: Milletvekili ve belediye başkan adaylarının en az %70’i üyelerin tercihiyle belirlenmeli.
• Delege sistemi geçici ise yeniden tasarım: Delegeler dönüşümlü olmalı, doğal üyelikler sınırlandırılmalı, listeler ve oy dökümleri kamuya açık paylaşılmalı.
• Üye referandumları: İttifaklar, koalisyon anlaşmaları ve kritik tüzük değişiklikleri tüm üyelere sorulmalı.
• Dijital katılım: Açık kaynak kodlu, bağımsız denetimli elektronik oy sistemi devreye alınmalı.
• Finansal eşitlik: Adaylara harcama sınırı getirilmeli, gelir düzeyi düşük adaylara eş finansman sağlanmalı.
Riskler ve Önlemler
• Popülizm ve toplu üyelik: Katı denetim ve üyelik bekleme süresiyle kontrol edilmeli.
• Düşük katılım: Hafta sonu sandık, SMS hatırlatma, kolay erişimli e-oy teşvik edilmeli.
• Merkez kontenjanı: Sadece stratejik ve açık kriterlerle sınırlı tutulmalı.
Sonuç
Delege sistemi Türkiye’de bir gelenek haline gelmiş olsa da demokratik meşruiyeti sınırlıdır. Dünya örnekleri bize gösteriyor ki, doğrudan üyelik temelli modeller hem temsil krizini azaltıyor hem de partiye güveni artırıyor. İşçi Partisi’nin OMOV’a geçişi, ABD Demokratlarının süper delege sınırlaması, SPD’nin üyeye danışması… Hepsi aynı yöne işaret ediyor: Demokrasi, üyelerin iradesiyle büyür.
Biz de artık parti içi demokrasiyi, delegeler üzerinden dolaylı değil; doğrudan üyelerimizin sözüyle güçlendirmek zorundayız. Çünkü gerçek demokrasi, dar kliklerin değil, tüm üyelerin iradesine dayanır.
İsmail Erdal Emekli Eğitimci
Eylül 2025 Muğla
NOT: SPD, Almanca “Sozialdemokratische Partei Deutschlands” ifadesinin kısaltmasıdır. Türkçesiyle Almanya Sosyal Demokrat Partisi’dir.

Yorum Ekle