ÇIKMAZ SOKAKLAR
Taşova’nın ekonomik yönden gelişimi ile ilgili değişik fikirler öne sürülmesi ve bazı sitelerde ilginç yorumlar yapılmasına rağmen henüz bu konuda bir arpa boyu yol aldığımızı söyleyemeyiz.
Taşovalı olarak tespit edilen proje ve konularda ortak hareket etmemiz gerektiğine yürekten inananlardanım…
Organik tarım ve sebze-meyve üretimi ile ilgili Kaymakamlığımızın teşvik edici çalışmaları ve destekleyici çabaları, tarım konusuna daha çok destek vermemiz gerektiğinin re bir işaretidir.
Tarıma elverişli arazi açısından büyük bir potansiyele sahip olan Taşova’mızın köylerinde oluşturulacak soğuk hava depolarıyla donatılmış büyük bir organize tarım bölgesi oluşturulmalı ve halkta üretim konusunda bilinçlendirilmelidir. Yazılarını takdirle karşıladığım Sebahaddin Günaydın’ın detaylı bir şekilde ele aldığı Yüksek Okul konusunda Taşova halkının istekli olduğunu gösterir kampanyalar düzenleyip, konu ile ilgili yetkililer baskı altında tutulup, bu konunun bir an evvel açıklığa kavuşması gerekir.
2008-2009 öğretim yılına yüksek okulla birlikte girebilmek Taşova insanının en büyük arzusudur.
Taşova’nın ayrıca bir kültür merkezine de ihtiyacının olduğu apaçık ortadadır. Taşova’da kültürel etkinlikler dendiğinde sadece şenlikler akla gelmemelidir.
Gençlerimizi kötü alışkanlıklardan alıkoymak için sanat merkezi kurulmalı, gençlerimiz sanatsal faaliyetler içinde yer almalıdır.
Ayrıca ilçemizde yapılmış ve yapılmakta olan eserleri eleştirmek ve engellemek huyundan vazgeçip, bizim için önemli olan yatırımlara destek vermek geleceğimiz için önem arz eden konular arasındadır. Bu yatırımlar arasında öncelikli olan da istihdam oluşturacak yatırımlar olmalıdır.
Belediyemizin hamamın hemen yanı başına yaptıracağı yürüyüş yolu ve dinlenme alanları da alışveriş yapmış insanların soluklanabileceği ya da piknik yapabileceği bir bölge olarak önemli bir eksikliği giderecektir.
Yeni terminal konusunda olumsuz görüş beyan edenlere ise katılmıyorum. Taşova’nın iyi bir terminale ihtiyacı vardı. Bu da gerçekleşiyor. Eski garajın durumundan utananlar, şimdi yeni terminale neden burun kıvırıyorlar. Taşova insanı yeni ve güzel şeylere layık değil mi ki? Bırakın yeni terminalimiz olsun. Dinlenme alanları, piknik alanları olsun.
Taşova zaten bir emekli mekânı olmuş. Taşova’mız; tarım- sanayi ve turizm konusunda arzuladığı hedefe ulaşamamış ve uzun yıllar yalnız bırakılmıştır. Taşova insanı hiç değilse, bazı güzelliklerden mahrum bırakılmasın.
Taşova’da geçmişte ve şimdi yapılan iyi-kötü yatırım yapmış olanları acımasız bir şekilde eleştiren ve esnaf düşmanlığı yapanlara da bir çift sözümüz var;
-Taşova esnafının sorunlarını kaç kez ele alıp incelediniz?
-Taşova esnafının arasındaki ikiliği önlemek için neler yaptınız?
-Peşin paranız olduğunda Erbaa ve Amasya’ya kaçtınız. Cepte para olmadığında bizim esnafa veresiye defteri açtırdınız.
Esnafımızın bu duruma düşmesine ve iflasın artmasına, piyasada var olan durgunluk kadar insanımızın veresiye defterine sadık kalmaması da sebep olmuştur.
Birkaç esnafımızla yaptığımız alışverişi de sizlere aktarmak isterim.
Şirin Oto’ya (A. Kanbolat) arabayı kontrole götürdüm, yarım saat sonra borcumu sordum Ali; “Siftah parası at yeter” dedi.
Ayakkabıcı Demirali’ye tamir için ayakkabı verdim, borcum ne dedim; “1 YTL versen yeter” dedi.
İnanın dostlarım ben 1 YTL’ye ayakkabıyı bile elime almam. Çünkü ben aynı ayakkabıyı Samsun’da 7 YTL’ye yaptırmıştım.
Nakliyeci Halil’e işim düştü, borcum dedim, 5 YTL dedi. Büyükşehirde aynı mesafe 20 YTL.
Şu anda öğretmenevinde kalan Yalova’lı misafirimiz emekli öğretmen arkadaşımız ; “Taşova kadar ucuz bir yer görmedim. Çay, yemek kolalı içecekler bile çok ucuz. Halkıda çok iyi, tek eksikliği yatırım fakiri “ diyerek, Taşova’nın öksüz kalışını bizlere bir kez daha hatırlatıyordu..
Şimdi soruyorum:
Birkaç esnafımızın olumsuz tavırları yüzünden Taşova esnafını küçük düşürmeye hakkımız var mı?
İsmini saydığım insanlar içimizde yaşamıyor mu?
Bırakalım birbirimizi kötülemeyi ve dedikodu üretmeyi de, herkes işine dört elle sarılsın.
Yüksekokulun da bir an evvel açılmasını sağlamak için siyaset, dernek ve sivil toplum kuruluşları ile birlikte halkımız el ele versin….
Ustalar eksik olduğu konularda kendisini geliştirsin ve yenilesin.
Esnafımızda müşteriye yolunacak kaz gibi değil de velinimet gibi baksın.
İşte o vakit; kimse alışveriş için başka il ve ilçelere kaçmayacaktır. Çıkmaz sokakları çıkılır hale getirmek yine bizim elimizde…
Herkese sağlık, sıhhat ve bol kazançlar…