ÇEVREMİZDEKİ TEKKE ve TÜRBELER… (Enver Seyhan)

0
88
TEKKE ve TÜRBE ZİYARETİ
(Tarihsel, Kültürel ve Dinsel Açıdan İnanç Yöntem ve Uygulama)
Tekke
Türbe
Yatır
Veli
Evliya
Şeyh
Pir
Ahi
Taşova, Erbaa ve Amasya’da yaşatılan tekke, türbe, yatır ve evliya ziyareti kültü yani tören ve merasimleri, bugün de aynen uygulama alanı içindedir. Ziyaret, dua, kurban, dolanma ve çaput bağlama inancına ilişkin tören ve uygulamalar, köyden köye, yerden yere, türbeden türbeye ilk elden, değişmeden ya da farklı ve değişik biçimleriyle devam etmektedir.
Halk nezdinde bir gelenek ve uygulama biçimi haline dönüşen, öteden beri devam edegelen türbe, yatır ve evliya ziyareti, Anadolu’da ve Trakya’da yaşam koşullarıyla iç içedir, sanki olmazsa olmazlar arasındadır; hayatın önem arz eden bir parçasıdır.
Yazının konusu, bölgede öne çıkan tekke, türbe, yatır ve evliyaları tanımak ve tanıtmak kabilinden olacaktır.
Ve fakat;
Araştırmaya ve yazmaya başladığımda aklım dolaştı. Gerçekten toplumun fazla görünmeyen, saklanan ve muhafaza edilen en önemli, en zor, en dolambaçlı, en karışık yönüne eğildiğimin ayırdına vardım ama başladım bir kere. Birkaç bölüme sığacak şekilde, gücüm nisbetinde, devam edebildiğim kadar; hayırlısıyla inşallah!
01-
Dilsiz Tekke
Erbaa
“İmbat deresi ağzında, Alacabal yolu kenarındadır. İsminin Ebu Bekir Efendi olduğu söylenmektedir. Kabrin bulunduğu yer, halk tarafından koruma altına alınmıştır.”
Dilsiz Tekke hakkında, bilinen, konuşulan ve halk arasında yaygın olan kanaat şudur:
“Genellikle konuşamayan ve geç konuşan çocuklar için ziyaret edilmektedir.”
02-
Keçeci Baba Türbesi
Keçeci Köyü / Erbaa
Keçeci köyünde medfundur. Horasan ülkesi erenlerinden Hacı Bektaş Veli’nin kardeşi olduğu söylenmektedir. Adı Şah Mahmut Veli veya Ahi Mahmut Veli olarak anılmaktadır. Ahi erbabından olup mesleği keçeciliktir. Keçe ustasıdır. Köyün adı buradan gelmektedir.
Keçeci Baba’nın 1349 yılında vefat ettiği yazılmaktadır.
Akıl hastaları, inme inenler, askere gidenler başta olmak üzere çok çeşitli dileklerin dilendiği bir makamdır. Akıl hastaları türbedeki özel bölüme bağlanır. Gece boyunca, ilerleyen saatlerde bağlı olduğu iplerden kurtularak dışarı çıkarsa, hastalıktan da kurtulduğu söylenir.
Çocuk doğuramayan kadınlar, boynundan ip bağlanarak yatır çevresinde yedi kere dolandırılır. Doğacak çocuklar türbeye satılır. Erkek çocuk olursa “Satılmış” adı konur, kız çocuk olursa “Satı” adı verilir.
Türbenin etrafındaki ağaçlar kutsal sayılır ve kesilmez. Kesenin başına bir iş gelir inancı hakimdir.
Horasan velilerinin özellikle Amasya, Tokat ve Sivas vilayetlerine gelip yerleşmeleri 13’üncü yüzyıl olarak yazılmaktadır. Öncesinde ve sonrasında elbette yerleşimler olmuştur.
Keçeci Baba türbesi, geçmiş yıllarda şöhretli bir televizyon proğramcısı tarafından derli toplu şekilde konu edilmiştir. Ayrıca benim de türbe ile ilgili uzaktan, kısa bir hikayem var.
Ahi veya ahilik:
Selçuklu ve Osmanlı’da sanat ve zanaat sahibinin namı veya ünvanı; bağlı olduğu meslek teşkilatı.
03-
Çamlı Evliya Türbesi
Kiranpa / Taşova
Elmakırı köyüne 2 km mesafede bir tepenin yamacındadır. “Çamlı Evliya” adını türbenin etrafını saran çam ve ardıç ağaçlarından almaktadır. Eskiden beri açık olan kabrin üstü betonarme bir yapı ile kapatılmıştır. Türbede iki adet gömüt bulunmaktadır ve gömütlerin boyutu 5 metre civarındadır. Elmakırı köyünün manevi öncüsü olarak kabul edilen “Çamlı Evliya” her zaman, özellikle dini günlerde
yoğun şekilde ziyaret edilmektedir.
Türbeyi dolanma nedenleri:
A-
Nisan ayının ilk haftası içinde “Yağmur duası” yapılmak üzere türbe ziyaret edilmektedir.
Kanaat belirtmem gerekirse; Yağmur duası için her ay ziyaret edilse yeridir. Umarım, her ay ziyaret etme uygulaması başlar ve gelenek halini alır.
B-
Huysuz çocuklarla kulak rahatsızlığından muzdarip olanlar tekkeye bu niyetle gelirler. Elbiselerinden bir parça çaput tekkeye bağlanır.
Namaz ve oruç adağında bulunulur. İsteyen kurban adar.

Genellikle, her tekkede olduğu gibi kutsal sayıldığı için “Çamlı Evliya Türbesi” etrafındaki ağaçların kesilmesi manen yasaktır; kesen kişinin başının belaya gireceğine hükmedilir.

04-
Şeyh Çanakçı Baba Türbesi
Tanoba
Hoca Ahmet Yesevi’den el alarak Anadolu topraklarına ayak basmıştır. Horasan erenlerindendir. Yesevi yolunun takipçisidir; dergâhını Tanoba kasabasında kurmuştur.
İşin sırrını şöyle açıklar:
“Pirimiz Hoca Ahmet Yesevi, gönül kapısı aralanmadan hiçbir kapıdan girilmez!” der.
05-
Geydoğan Tekkesi
Taşova
Namı çevreye yayılmış bir tekyedir. Tekyede yatan zatların Horasan erenlerinden oldukları, Türklük ve İslâmiyet uğruna yola çıkarak Anadolu’ya geldikleri, türbenin bulunduğu tepede şehit edildikleri anlatılmaktadır.
Çocuk sahibi olamayanlar, isilek, romatizma ve sedef hastalığından muzdarip olanlar ziyaret etmektedir. Huysuz ve sebepsiz ağlayan veya yeni doğmuş çocuklar da tekkeye dolandırılır. Bu noktada zatıma bir cümle düşerse eğer; “o da her türlü hastalık, ızdırap ve sıkıntı için bu tekkeye gelindiği yönündedir.”
Çocuk sahibi olamayan kadınlar gelirler, bahçedeki sakızlık ağacının çevresinde boynundan ip bağlanmak suretiyle yedi kere dolandırılırlar. Bu merasime “satma” derler.
Çocuk doğduğunda, türbeye tekrar gelinir, adanmış olan kurban kesilir, fakir fukaraya dağıtılır. İki rekat namaz kılınır. Köye inilir, ilk rastlanan köylünün adı çocuğa verilir.
Hasta sökel olup ziyarete gelenler, türbe toprağından şifa için cöfer / cöher alırlar, yanlarında götürürler. Cöferi suyla karıştırıp niyetlerine göre içerler. İyileşenler, adak olarak namaz kılarlar ve oruç tutarlar.
(Cöfer / Cöher: Tekkenin uygun yerinden veya cöfer kuyusundan şifa niyetiyle alınan toprak.)
Eklenti:
Oba köyünde, Destek yolu üzerinde bulunan Oba tekkesinin temizlik, bakım ve dolanma işlerini Sohular sülalesi veya tahminime göre çok önceden Adiller sülalesi de üstlenmiş olmalılar. Sohularda, tekkeye bakan kadınlar bu dünyadan göçtüler. En son, tekkede gömülü olan Sohunun Hasan’ın kızı Hacı Emine, bu işin başındaydı. Destek köyünden ziyarete gelenler olur. Arada bir, soyunun “ocak” olduğunu ileri süren valide, dolanma / dolandırma işini üstlenir. “Hacı abum bana el verdi” der. Sohularda gelin olan Boraboylu Şerife abu ise, kan bağıyla bağlı olmasa da temizlik işlerini görür. İsterse ziyaretçiyi dolandırabilir. Oba tekkesinden “cöfer” toprağı alanlar ve yukarıda anlattığım gibi tatbik edenler olur; validenin içme değil de cöher karışımı suyla yıkanma yolunu tercih ettiğini sanıyorum.
Oba tekkesini, başka bir yazıda anlatacaktım fakat işin içine “cöfer” girince konuya dahil oldum.
06-
Kara İmam Türbesi
Bağpınar köyü
07-
Kütüklü Tekkesi
Ustamehmet köyü
Enver Seyhan
25.09.2025
Not:
Kaynak Makale:
Amasya ve Tokat Çevrelerinde Türbe ve Yatır İnanç Pratiği”
Necdet Kurt
(Halkbilimci Araştırmacı Yazar)

 

Yorum Ekle