Rahmetli annem bana çocukluğumda, benim olmayanı almamayı öğretti.
O gün bugündür çok istediğim de olsa hatta, ihtiyacım da olsa benim değilse almadım.
Aynı şeyi insanlarla olan ilişkime de yansıttım. Karşımdaki gönüllü değilse uzak durmayı, o konuda konuşmamayı yeğledim.
Aynı şekilde benim olmayan bilgiyi de zamanı gelmeden ve gereksiz kişilere açığa vurmamayı da öğrendim…
Hatta kendime ait olsa bile… Sustum, susmayı öğrendim. İyi ki de öğrenmişim.
Susmanın ne güzel bir meziyet olduğunu yıllar içinde kavradım. “Erken öten horozu keserler” deyimindeki gibi, bilsem de sustum.
Susma orucu tuttum yani.
Olaylar karşısında hemen aksi tepki vermek yerine “peki” diyerek susmak, sonradan olabilecek kızgın tartışmaların önüne geçer. Hatta beklenmedik kötü sonuçları önler.
Susabilmek Erdemdir.
Bir gün, kendini dindar olarak tanımlayan bir bayan ” bir müslümanın iyi cedelleşmesi gerektiğini Peygamber Efendimizin hadisinden öğrendiğini iddia etmişti. Yani bile isteye karşısındaki ile tartışıyor ve bunu “Sünnet” olduğu için yapması gerektiğine inanıyordu. Ona bu fikrini yanlış anlaşılma üzerine kuduğunu anlattım.
“Barış” çağrısı yapan bir peygamber neden kabalık yaparak birbirinizi kırın, yeter ki kazanın desin ki? Peygamberimiz Hz. Muhammed’in edebiyattaki başarısı, onun nasıl iyi bir hatip olduğu, bu işin erbabı olan herkes tarafından bilinir. Bunu dünya alem biliyorken, siz nasıl ona böyle bir atıfta bulunabilirsiniz?
“Cedel” bir düşünce ya da bir görüş üzerindeki çelişkileri ortaya çıkarma ve bunları karşılıklı tartışma “sanatı” olarak izah edilebilir.
Kısaca “Münazara” da diyebiliriz.
Ancak münazarada karşıdakini incitmek yoktur.
Karşındakinin şahsına hakaret yoktur.
Karşındakinin fikrini alenen aşağılama yoktur.
Sadece karşındakinin tezini çürütmek için sağlam dayanaklar öne sürme vardır.
.
Sırf sözüne cevabım olsun diye mantıksız veya saldırgan cümleler sarfedilmez.
Münazarada amaç ikna etmektir, zeytinyağı gibi üste çıkmak değil.
Şimdi bunları niye yazdım?
Malum seçim arefesindeyiz. Tüm siyasiler seçime hazırlık yapıyor.
Her biri kendini öne çıkarmak için karşısındaki siyasetçiyi eleştiren sözler sarfediyor. Bazen ölçüyü kaçırabiliyorlar, en azından nezaketten uzaklaşabiliyorlar.
Ben şimdiden onlara sesleniyorum!
Lütfen ama lütfen sakin olalım. Heyecana kapılmayalım. Ölçüyü kaçırmayalım. Asaletimizi bozmayalım.
Halk zaten kimin ne olduğunu bilir… Seçimini ona göre yapar.
Sevgiler, saygılar.
Zümrüt Aysun Caba
16 Ekim 2022