Amasya İtimat

ÇEÇENİSTAN-DAĞISTAN-RUSYA GEZİ NOTLARI-5

0
506
HASAN APAYDIN-İLAHİYATÇI-OSMANLICA BİLİM UZMANI
Çeçenistan’dan ayrıldıktan sonra Dağıstan’a doğru yola çıkıyoruz. Yolda Kumuk ve Nogay Türkleriyle karşılaşıyoruz. Türkiye’den geldiğimizi öğrendikten sonra bizimle ilgileniyorlar ve bize yemek ısmarlamak istiyorlar. Zamanımız az olduğu için teşekkür ederek yolumuza devam ediyoruz. Hedefimizde akşam olmadan Dağıstan’a ulaşmak var. Dağıstan’a girişte bizi Nadir Sultan isimli mihmandarımız karşılıyor. Bizi doğruca evine götürerek akşam yemeği ikram ediyor. Hoş sohbetten sonra ilerleyen saatlerde bizi boş olan ikinci evine götürüyor ve geceyi orada geçiriyoruz. Ertesi sabah erkenden uyanıp kahvaltıdan sonra Dağıstan’ın başkenti Mohaçkale’yi keşfetmeyi başlıyoruz. Önce büyük camileri ziyaret ediyoruz. Yine burada da camilerde cemaat bol ve gençlerden oluşuyor. Cami çıkışında bizim Türkiye’den geldiğimizi anlayan cemaatten bazı Kumuk Türkleriyle ayak üstü sohbet ediyoruz. Daha sonra alışveriş merkezlerini ve tarihi yerleri ziyaret ediyoruz.
Mohaçkale, Dağıstan Özerk Cumhuriyetinin başkenti durumunda. Hazar denizinin kenarına kurulmuş tarihi bir şehir. Halkın çoğu Kumuk Türklerinden oluşuyor. Eski adı Anji-Kala yani inci-kale imiş. Daha sonra Sovyetlerin dağılması aşamasında Şeyh Şamilin hatırasına Şamilkale ismi verilmiş. Mohaçkale yaklaşık altı yüz bin nüfusa sahip bir kent. Diğer cumhuriyetlerde olduğu gibi burada da Rus rublesi geçerli. Marketlerdeki fiyatlar bize göre daha uygun. Yemekleri et ve hamur işi ağırlıklı. Restoranları geniş ve temiz. Halkın tamamına yakını Müslüman ve sünni. Hanefi mezhebini benimsiyorlar. Orada rehberimiz Nadir Sultan Kumuk Türkleri Dayanışma Derneği başkanı olduğu için pek çok tanıdığı var. Kahramanmaraş merkezli deprem olunca yüklü bir miktarda para toplayıp Türkiye’ye gelmiş ve Kahramanmaraş Türkoğlu ilçesinde yemek çadırı kurup depremzedelere bir ay sıcak yemek vermişler. Ayrıca yıkılan bir caminin onarımını üstlenmişler. Bu sebeplerle Türkiye ile yakın ilişkileri var. Ertesi gün Kumukların bir özel lisesine ve devlet üniversitesine ziyarette bulunduk. Oradaki eğitim sistemini anlamaya çalıştık. Öğrenebildiğimiz kadarıyla eğitime önem veriyorlar. Aynı zamanda çocuklarını Türkiye’de bir üniversitede okutmayı da çok arzuluyorlar. Hava sıcak olduğu için Hazar denizine gidip orada serinledikten sonra yemek yemek üzere bir restorana gittik. Yemekler et ağırlıklı ve porsiyonlar çok büyüktü. Akşam olunca eve dönüp dinlenmeye çekildik.
Ertesi gün Dağıstan’ın en önemli ikinci kenti olan Derbent şehrine doğru yola çıktık. Yol boyunca otlayan inek ve koyunları gördük. Yine yol kenarlarında üzüm bağlarına şahit olduk. Sonunda tarihi Derbent şehrine vardık. Derbent’in tarihi yapıları 2003 yılında UNESCO tarafından dünya mirası olarak ilan edilmiş. Derbent’in konumu Kuzey Kafkasya’dan Hazar Deniziyle Kafkas dağları arasında dar bir arazi şeridinde bulunmakta ve tüm Kafkasya bölgesi için stratejik bir öneme sahiptir. Tarih boyunca stratejik önemi sebebiyle birçok kez saldırı altında kalan ve defalarca farklı güçler arasında el değiştiren Derbent şehri bugün hala aynı önemini korumaktadır. Derbent şehri aynı zamanda bir liman kentidir. Derbent’in en önemli yeri kale içinde bulunan mahallesidir. Bu mahalle ve kale hala otantik halini korumakta ve turistlerin yoğun ilgisini çekmektedir. Biz de bu kaleyi gezip incelemeye çalıştık. Kale içinde Rusya bölgesindeki en önemli camilerden Derbent Cuma Camisi yer almaktadır. Bu cami 733 yılında inşa ettirilmiş ve UNESCO dünya kültür mirası listesine alınmıştır. Surlar ise Mesleme bin Abdulmelik zamanında inşa ettirilmiş eni 4 metre, yüksekliği ise 20 metreyi bulmaktadır. Surların içinde bir de Caferilere ait bir cami bulunmaktadır. Derbent nispeten İran’a yakın olduğu için Şii kültüründen etkilenmiş ve şehirde Sünnilerle beraber Şiilerde bulunmaktadır. Daha sonra şehrin pazarını gezip yemek yedikten sonra oradan ayrılıp tekrar Mohaçkale’ye döndük. Sonunda Kafkasya gezimizi bitirip geldiğimiz gibi yine Gürcistan üzeri Sarp sınır kapısından geçerek güzel ülkemiz Türkiye’mize geldik.

Yorum Ekle