Cahit Külebi’nin ailesi Erzurumludur. Tokat ili, Zile İlçesi Çeltek köyüne göç eder. 2
Ocak 1917’de burada dünyaya gelen Külebi’nin esas adı Mahmut Cahit’tir. Sonra aile Zile
merkeze taşınır. Çocukluk yıllarının bir bölümünü geçirdiği Zile’de unutulmaz anıları vardır.
İlerleyen yıllarda Zile’den sık sık söz edecektir. Üç yaşında Dutlupınar Mahallesinde ki
anaokuluna başlar, Mahalle mektebi ve Dutlupınar İlkokuluna devam eder, hatırladığı,
okumayı yazmayı öğrendiği ve sevdiği, Pamuk Hoca’yı unutamadığı yıllardır. Ailenin soyadı
Erencan’dır. Külebi takma adını sonradan soyadı olarak tescil ettirir.
Göç devam eder, aile önce Artova sonra Niksar’a taşınır. Niksar yaz tatillerinde
çalıştığı, tiyatro ile tanıştığı yıllardır.
Orta öğrenimini yatılı olarak Sivas Erkek Lisesi Yüksek Öğrenimi İstanbul
Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü ve Yüksek öğretmen
Okulu’nda yapar.
1970‘li yıllarda başlayan Sivas Yıldızeli Pamupınar Öğretmen Lisesinde yatılı
okuduğum yıllarımdır. Tokat- Sivas yolarını çok iyi bilirim. Özellikle kış mevsimde
Çamlıbel’de kıvrıla kıvrıla iniş ve yokuşlu yollar. O günlerin şehirlerarası otobüsleri.
İşte o yıllardan itibaren Cahit Külebi’de kendimi bulur, hatırlar, yazdıklarını zevkle
Külebi’den ezbere bildiğim, bugün dahi aklıma geldikçe zevkle okudum Hikâye şiiri.
Senin dudakların pembe
Ellerin beyaz,
Al tut ellerimi bebek
Tut biraz!
Diye başlar, şu dörtlükle biterdi.
Sen Türkiye gibi aydınlık ve güzelsin!
Benim doğduğum köyler de güzeldi,
Sen de anlat doğduğun yerleri,
Anlat biraz!
Yine, Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Destanı’ndan:
Davranı da deli gönül davranı
Kemal Paşa dinlemiyor fermanı
Anası, bacısı, kızı, kızanı
Bizim millet gibisi görülmemiştir.
Cahit Külebi’nin şiirlerinde açık ve net olarak yurt sevgisini alır, sade ve duru bir
Türkçe ile tatlı ve huzurlu bir şekilde şiirden şiire akarsınız. Bir memleket ancak böyle içten
sevilir, riyadan, gösterişten uzak, ekmek gibi, aş gibi. Yaşamaktaki güzellik ülke sevgisi ile
bütünleşir.
Tokat’a Doğru şiirinden ilk iki kıta:
Çamlıbel’den Tokat’a doğru
Tozlu yolların aktığı ırmak!
Ben seni çoktan unuttum;
Sen de unuttun mu, dön geri bak.
Atların kuyruğu düğümlü,
Bir yandan yağmur yağar, ıslak;
Bir yandan hamutlar şak şak eder,
Bir yandan tekerler döner, dön geri bak. “
Cahit Külebi’yi rahmetle anıyorum. Edebiyatımızda iz bırakanları yazmaya devam
edeceğim.
Osman BAŞ