BİZE GÖRE
Selimoğlu.
Değerli komşum, kıymetli büyüğüm Mehmet Çınar’ın vefatını üzüntüyle öğrendim.
Taşova’da dokuz yıl görev yaptım. Altı yılımı muhterem, merhum Mehmet ağabeyle huzurlu iyi komşuluk ilişkilerini zirveye taşıyacak bütün aile fertlerinin İslâm’a, örf ve adetlere tam manasıyla uyduğu bir ortamda geçirdik.
İmanına ahlâkına ve yardımseverliğine Allah için şahidim.
Gerek cenazem olduğunda Trabzon’a gelip dönmemde, gerek Amasya’daki ameliyata giderken ve gerekse Trabzon’a tayinim çıktığında göçümü kendi arabasıyla getirmesindeki haklarını bilmem ödeyebildim mı? Amasya’ya üç defa ziyarette bulundum. İkisinde ona misafir oldum .O da hem Şalpazarı’nda hem de Beşikdüzü’nde hanemizi iki defa şereflendirdi. Allah rahmet eyleye.
Bir çınar daha dememin sebebi daha önce siyasetin duayeni, bütün partilerde tüzel kişiliğe değil, kişilerin dürüstlüğüne halka ve vatana hizmetleriyle ilişki kurarak doğru bildiği yolda dürüstçe yaşayan ve rahmeti Rahman’a kavuşan Taşova Gazetesinin kurucusu Ali Rıza ağabeyin de bir çınar gibi olduğuna yürekten inanıyorum.
Bir Çınarımız da Çılkıdır köyünde su değirmeni çalıştıran alaylı sosyoloji profesörü Sabri Bol Dayı’nın da rahmetli oluşunu koca çınar Mehmet Çınar ağabeyin vefatıyla hatırlamış olduk.
Mehmet amcayla komşulukta ve karşılıklı misafirliklerde, Ali Rıza ağabeyle Taşova ve Trabzon’daki sohbetlerde, Sabri dayı ile de teravihle sahur arasındaki semaver çayı sohbetlerinde konuştuklarımız kitap halinde neşredilse çok faydalı olur.
Aslında ben Taşova’ya hicret ettim. Bütün Taşova’lıları ensar olarak hatırlıyorum. Değerli meslektaşım, büyüğüm, dünya ve ahiret dostum Cengiz Pelitli ağabeyime soruyorum. Acaba öldükten sonra dirilişte bu çınarlardan tutup kalkabilecek miyiz?
ÇINARLAR ÖLMEZ…