Tarihin en büyük trajedisinin yaşandığı savaştır Sarıkamış.
Elleri tetikte donmuş vatan evlatlarının bembeyaz karlar üzerinde simsiyah ölümüdür Sarıkamış.
Bıyığı terlememiş koçyiğitlerin, babalarıyla birlikte vatan, namus, din, bayrak uğruna Allah Allah diyerek Allahuekber Dağlarında koyun koyuna yattıkları yerdir Sarıkamış.
Bir devletin, bir ulusun makus talihini değiştirmek için yapılan hırsın ve duyguların aklın önünden gittiği yerdir Sarıkamış.
22 Aralık 1914 yılında başlayıp 6 Ocak 1915 te sona eren yaklaşık 60.000 askerimizin şehit olduğu binlerce esir verdiğimiz ve birinci dünya harbinin seyrini değiştiren büyük bir hezimettir Sarıkamış.
Büyük dedem Karamehmedin Ali’nin de savaşıp esir düştüğü yaklaşık yedi yıllık esaretten sonra yurda döndüğü bir çok acıklı hikayenin ilham kaynağıdır Sarıkamış.
Büyüklerimden eşittiğimi aynen aktarıyorum
Böyük bir meydanda esir askerleri topladılar ve onları zamanla böyük toprak sahiplerine köle niyetine verdiler.
Uçsuz bucaksız tarlada çalışıyordum ve ayağımdan prangayla bağlıydım aynı hayvan örükler gibi örüklüydüm.
Ara sıra gelip örüğün yeri değiştiriliyordu ve bu şekilde günler, ayları, yılları kovalayıp durdu.
Artık dillerinden anlıyordum ve devletin yıkıldı burada bizimle kal esir değil normal çalışanımız ol denilmeye başlanmıştı.
Memleketim dedim yıkıldı dediler, abim dedim savaşta ölmüştür dediler, o zaman yeğenlerim dedim yetim kalmışlardır beni özgür bırakın gideyim dedim.
Acem pasaportu çıkardılar ve adını dahi bilmediğim yerlerden bin bir güçlükle aylarca süren yolculuktan sonra memleketime geldim dermiş.
Karamehmedin Ali.
Acı hatırasın, kalbe saplanmış
Mehmedime mezar oldun Sarıkamış.
Sarıkamış Harekatının 110.yıl dönümünde tüm şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyorum. Ruhları şâd, mekanları Cennet olsun.
Neharoğlu
Hakkı BİÇER
22 Aralık 2024
İstanbul