Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), ortaokullar ve liseler için seçmeli ders tercihlerinin 4-22 Ocak 2021 tarihleri arasında yapılacağını açıklamıştır. Öğrencilerin eğitim hakkının engellenmemesi ve ders seçiminin sağlıklı yapılabilmesi için MEB ilgili yönetmeliği 1. maddesine uygun davranmalıdır. Okulların açılmasını beklemeden yangından mal kaçırır gibi bu telaşın nedeni nedir?
Ders seçimi
MADDE 11- (1) (Değişik:RG-16/9/2017-30182) Derslerin seçimi ve buna yönelik açıklamalar ikinci dönemin ilk haftasında okul müdürlüğünce öğrencilere duyurulur.
MEB’in kararı ile öğrencilerin seçmeli dersler konusunda seçim yapması, öngörülen sürede, pandemi koşulları nedeni ile çok zordur. Seçmeli derslerin öğrencilerin ilgi ve yetenekleri ile öğretmen durumuna göre belirlenmesi gerekmektedir. Seçmeli ders seçimi özgür bir seçim olmanın dışına çıkarılmış, seçmeli din dersleri de fiili bir şekilde zorunlu din derslerine dönüştürülmüştür.
MEB, her ne kadar seçmeli derslerin öğrencilerin istek ve tercihlerine göre belirlenmesi gerektiğini ifade etse de geçtiğimiz yıllar içinde eğitimde yaşanan yoğun siyasal kadrolaşmanın ve yandaş atamaların bir sonucu olarak bazı dini içerikli derslerin seçilmesi için öğrenci ve velilerin yönlendirilmeye çalışıldığı bilinmektedir. Nitekim okullara gönderilen yazıda öğrencilerin seçmeli ders seçmediği hallerde ders seçimini okul yönetiminin yapacağı belirtilmiştir. Pandemi koşullarında bu kararın nasıl sonuçlar ortaya çıkaracağını tahmin etmek zor değildir.
Kaldı ki yıllardır iktidarın eğitim politikalarını belirleme noktasında dayanak olarak kullandığı ve yaptıkları protokoller mahkeme kararı ile defalarca iptal edilen vakıf, dernek, sivil toplum örgütü ve cemaatlerin ( Ensar, Tügva,Eğitim Bir Sen, İlim Yayma,İHH vb.) Eğitimi Destekleme Platformu (EDP) adı altında Vali, Kaymakam, Milli Eğitim Müdürleri, Müftüler, kurum amirleri ile düzenli toplantılar gerçekleştirdikleri, Türk Milli Eğitimi’nin ve öğrencilerimizin gelecekleri ve eğitim faaliyetleri üzerinde kararlar alma haklarını kendilerinde buldukları, broşürler bültenler yayınladıkları, sosyal medya hesaplarındaki boy boy resimlerle hiç çekinmeden bu faaliyetleri yürüttükleri ortadadır.
Geçtiğimiz yıllarda bazı okul yöneticilerinin öğrenci ve velilere bilgilendirme yapmadan, onlar adına ders seçimi yapmaları ve sadece seçilen dersleri imzalamaları için velilere tebliğ etmeleri, din eğitimi içerikli derslerden zorunlu paketler hazırlamaları, yukarıda bahsettiğimiz meşru olmayan toplantılarda alınan kararların bir yansıması olarak karşımızda durmaktadır. Anlaşıldığı üzere yine bu dernek ve vakıflar, kendilerini yasaların üzerinde görmektedirler. Acı olan taraf bu olmakla birlikte Milli Eğitim sistemimizin içler acısı hali de gözler önünde durmaktadır. Eğitim sistemimiz; bilimsellikten, araştırmacılıktan, sorgulayıcı yaklaşımdan, sanattan, spordan ve üretimden uzaklaşarak, ülkemizin ve çocuklarımızın geleceğini hızla bir karanlığa doğru sürüklemektedir.
Eğitim Sen Taşova Temsilcilik Yönetimi olarak,
Geçmişte defalarca yapıldığı gibi veli ve öğrenciler adına ders seçen okul yöneticileri suç işlediklerini bilmeli ve ona göre hareket etmelidir. Seçmeli derslerin belirlenmesi sürecinde hangi nedenle olursa olsun mağdur edilen veli ve öğrencilerimizin yanında olduğumuzu bir kez daha belirtiyor, eğitim politikalarına ilişkin her konuda olduğu gibi, bu konuda da her türlü siyasal ve ideolojik yönlendirmenin karşısında duracağımızın, seçmeli ders seçimi sürecini yakından takip edeceğimizin bilinmesini istiyoruz.