20 Ocak 2024 günü hayatını kaybeden Ballıca (Darma) köyümüzde yetişen değerimiz: Arkeolog, Müzeci, Kültür Bakanlığı Temsilcisi Ali Önder’in yazısı
Yazan:
Ali Önder
Arkeolog
Burada akan su ile insanların yıkanmalarının bir sebebi olmalı diye düşünürüm. Su numunesi alınıp tahlil edilmediği için içindeki minerallerin ne olduğu hakkında bir fikrim yok. Ancak buradaki suyun bazı hastalıklara iyi geldiği sanılmakta. Belki de insanlar üzerlerindeki lanetlerin bu suya atıldığını sanmakta. (Kim bilir; belki de!)
Pişmanlık duyduğumuz bazı yanlışlıklardan kurtulmak için Tanrı’dan yardım isteniyor herhalde. Böyle yerlerde ibadet de yapılıyor, hatta bir köşesine ibadet için bir oda dahi ekleniyor. Bizim Ballıca Çermik’te olduğu gibi.
Böyle yerleri Tanrı’nın koruduğuna inanıldığı için de orada mevcut bir ağaca bezler bağlanıp asılıyor. Bu ağaç genellikle nesli sönmeye yüz tutmuş bir kara ağaç, yöremizde demirağaç dediğimiz dişbudak ağacı veya yörede davun denilen çitlenbik ağacı olabiliyor. Bu ağaçların kutsal olduğunu bana bir sohbetimizde köyümüzden Üzeyir Demir anlatmıştı. Bu gibi yerlere şifa niyetine yıkanmaya gelenler olduğu gibi Tanrı’nın rahmetinden faydalanmak gayesi de güdülmekte sanırım.
Adıyaman-Kahta ilçesi Tille höyükte arkeolojik kazı yaparken 1983 yılında Nemrut dağı yakınındaki Arsemia Kalesi’ni ziyarete gitmiştik. Orada derin bir tünelin girişinde Grekçe kitabenin Türkçesini de yanına eklemişlerdi. Kral Antiokos savaş dönüşü günahlarından arınmak için bu suda yıkanırdı yazıyordu. Bu durum bana bu yazıları yazmama sebep oldu. Ha bir de bu “Çermik” ziyareti hep Cumartesi günleri yapılıyor. Neden acaba? Bunu da bir başka zaman anlatmaya çalışacağım.