Soğuk yüzlü betonarme binalar yokken taş üzerine kerpiç duvarlı, ateş tuğlalı kargir evler vardı içlerinde mutlu insanların yaşadığı.
İnsan yaşadığı eve benzermiş derlerdi bizden evvelkiler, doğruymuş meğer.
Sokak avlusundan ilk girişte adına hayat denilen geniş bir alan karşılardı ev sahibi misali, güler yüzlü ve samimi.
Genelde hayat kısmında buğday ambarı,ahır ve samanlık olurdu birde sağa sola yaşlanmış bir sürü öteberi.
Bazılarının traktörü, bazılarının taksisi için kapalı garaj vazifesi görürdü duvarlarına düven daşı yaslı, yaşlı hayatlar.
Hayatın en önemli yaşam kaynağı olan sular kocaman küplerde yine hayatın en serin köşesinde muhafaza edilirdi, turşu bidonlarıyla sırt, sırta.
Hayat için gerekli her şey orada vardı ve belkide buraya onun için hayat denirdi.
Hayat aynı zamanda çardağa çıkılan ahşap merdivenlerin başlangıç noktasıydı. Bazı evlerde tek, bazı evlerde çift merdiven olurdu ve biz çocukların hem çıkarken, hem de inerken en büyük eğlence kaynağıydı.
Bütün oda kapılarının açıldığı ferah alana çardak denilirdi. Burada ilk olarak tavan arasından urganla sarkıtılan yayık göze çarpardı, yine kuruması için asılmış tütunler,mısırlar, iplere dizilmiş, tomatis, biberler,sallanırdı yayıkla beraber.
Odaların her birine ev denilirdi o devirler. Hepsinde mutlaka duvara gömme banyo, ocaklık ve adına cağ denilen kap, gaşuk yıkama yerleri bulunurdu.
Sofra evin böyüklerinin odasında olurdu ve ölüm, kalım meselesi olmadıkça sofraya hep birlikte oturulurdu.
Besmeleyle yemeğe başlanır, elhamdülillah denilerek sofradan kalkılırdı. Büyüklerin odası sıcak olsun diye afur üstlerinde olurdu ve ev halkı genellikle yatma vaktine kadar bu odada otururlardı.
Bu odada ayriyeten adına çıkma denilen bir tahta sedir, terek denilen mutfak dolabı ve kuzine sobası bulunurdu.
Büyüklerin küçüklere, kaynanaların gelinlere hayat dersleri öğrettiği muhteşem bir sınıf gibiydi bu odalar ve evler.
Giriş kısmında yüzü soğuk betonarme demiştim umarım nedenini yeterince anlatabilmişimdir.
Taş üzerine kerpiç duvarlı, ateş tuğlalı kargir evlerin sıcak kanlı,güler yüzlü insanlarının ahirete intikal edenlerine rahmet, hayatta olanlarına da hayırlı ömürler diliyorum.
Resimler için Devre köyünden çok kıymetli kardeşim Avukat Uğur Özübek’e ayrıca teşekkür ediyorum.
Hakkı BİÇER
15 Ağustos 2024
İstanbul