İlyas ÖZDEMİR (Emekli Öğretmen)
Yıl 1967
Ladik Akpınar Öğretmen okulunu kazanmışım, babamla okula kayıt yaptırmaya gidiyoruz.
Şehir ne, Lokanta ne, otobüs ne, portakal ne, dondurma ne, bilmiyorum.
Taşovada Bayram Usta’nın lokantasında çorba yedikten sonra Altunay’ın otobüsü ile Ladik’e gideceğiz. Ümit adında bir otobüs var, çok yavaş gidiyor. Yol kenarındaki taşları sayarak git, o kadar yavaş.. Nihayet okula kayıt yaptırdık. Babam köye gitti.. Bir garip duygular içindeyim. Uzak diyarlardayım zannediyorum. İçim acıyor, bazı günler ağlıyorum….
Bir gün Ladik’te gezerken caminin oradan saat kulesine giden yolun köşesinde bir adam bir şey satıyor, herkes alıyor, yalıyor. Beyaz bir şey!. Ne acaba diyorum. Dondurmaymış. Adamın yanına gittim on kuruş verdim ben de aldım. Tatlı bir şey, hoşuma gitti. Ama adamın yanından ayrılmıyorum. Kabını adama vereceğim. Külahı adama geri uzattım, ”orası da yeniyor oğlum” dedi. Elimle sıktım, kırt diye kırıldı. Külahı ağaçtan yapılmış dondurmanın kabı zannediyordum.
Bu olay dondurmayla ilgili bir anı olarak hafızalarmda kaldı.
Diğer anılarda buluşmak dileğiyle.