Yediden yetmişe herkesin işinin düşebileceği bir kurumun amiri,müdürü olsa idim neler yapmazdım neler..
Önce amir olana kadar değişik evrelerden geçtiğimden,edindiğim tecrübe ve bilgilerime güvenir, disipline önem verir,sıkı disiplin ve otorite kurmam için, ne lazım gerekiyorsa onu yapmakla başlardım işe,içimde oluşan otorite ve baskı fırtınasını oluşturmalıyım ki ,iç dünyamdaki huzursuzluğumu, huzursuzlukla çözmek zorunda kalmayayım!.
Mahiyetimdeki personelin aldığı parayı helal ettirmek!.. onlara mesleği sevdirmemek!. için varımı yoğumu sarf eder devletin bana verdiği yetkiyi en ince noktasına kadar uygulardım.
Görevi suiistimal edeni yakarım affetmem. emre itaat etmeyeni ise asla, hele önümde el pençe divan durmazlarsa yandılar. ilk işim savunma istemek, hem de ne savunma sözlü uyarıya dahi gerek duymadan resmi işlemle savunmasını alırım, İlgili yere havale ederim. Gerisini yetkili organlar düşünsün disiplin kuruluna mı verir, il emrine mi sevk eder ona karışmam. çoluğu çocuğu varmış, bana ne, ben mevzuatlara bakarım, duygusallıkla işim olmaz.
Bir kere personel arasında muhbirlik müessesini öyle yerleştiririm ki bunun için malzeme de bol her zaman amirlere dalkavukluk yapacak birileri mutlaka vardır. onları kullanmak o kadar kolay olur ki herkesi dedektif yaparım. personel arasında güvensizliği de oluşturdum mu mesele yok demektir.
Olaylara bakışımın altını da siyasi veya sosyolojik bir simge ile monte edip kendime kurum içi bir bir unvanda oluştururum derken olurum artık ben Ali kıran Baş kesen
Devlette makamlar kişiye has değildir bakarsın bende başka yere atanırım terfii veya tenzili rütbe ile ama namım yürür gider. burada bir amir vardı ya şöyle idi böyle idi diye yıllarca anlatırlar dururlar buda bana yeter.
Ne güzel dimi böyle idareci olmak!. İdareci ‘idare edendir idare etmesini bilmeyen idarecilik yapamaz. idarecilik yapmak kolay olsa idi torpille değil hak ederek alınsa idi memleket bugün bu hallerde değil muasır medeniyet seviyesinde olurdu. İdareci arkasından övgü ile bahsedilendir. Babacandır, yıkıcı değil yapıcıdır. Hak ve hukuk gözetendir. Arkasından kötü olarak anılan değil dua ile yad edilendir. Toplumun menfaatlerini düşünendir, memleketini seven meslektaşını ve mahiyetindeki personeli ezen değil, övendir.
Allah başımıza benim düşündüğüm değil, güzel düşünen idarecilerle idare edilmeyi nasip eylesin, insanı yaşatmayı bilmeyen, insana insan muamelesi değil makine, motor, mekanik güç olarak değerlendiren zihniyetler, vicdanlarda kötü yerde bulunurlar. Onlara hiçbir zaman iyi yerlerde de yer olamayacaktır. Kraldan çok kralcı olanlarda kralla beraber aynı yerde yer alacaklardır.
Bu yazı ne alaka derseniz ki, içimden öyle geldi.
İnsanı yaşat ki devlet yaşasın;..