AK-PARTİ 17 kasım 2013 günü Amasya’da kendi tüzük hükümlerine göre “temayül” yoklaması yaptı. Belirleyici olma özelliği gütmeyen bu yoklamada Bayram Öztürk’ün önde çıktığı söylendi. Bu resmi bir açıklama değil. Oylamanın zaten resmi açılaması da olmayacak. Genel merkeze, nabız tutmada bilgi vericiliğin ötesinde bir değer ifade etmiyor. Bize verilen bilgi bu.
Aynı gün akşam bütün aday adaylarının katıldığı yemekli bir toplantı yapıldı. Toplantının ev sahibi Gençlik Kolları Başkanı Selim Şahin’di. Ev sahibi sıfatıyla Selim Şahin konuşmasında özetle; Birlik beraberlik vurgusu yaptı. Genel merkezimiz kimi aday gösterirse hep birlikte ona çalışılması için aday adaylarından söz vermelerini istedi. Adaylardan bir reaksiyon görmeyince, bu suskunluğun “evet” anlamına geldiğini bildirerek katılımcılara teşekkür etti. Sonra yeni ilçe başkanı Tekin Sobacı söz alarak; “siyasette yeni olduklarını, sürç i lisan yapılırsa hoş karşılanmasını ve birlik ve beraberlik içinde çalışılması gerektiğini söyleyerek katılımcılara teşekkür etti.
Aday adaylarından Bayram Öztürk; Genel merkezimizin göstereceği adaya kendisi adaymış gibi var gücüyle çalışacağını vurguladı. Hizmet ve sorun çözümü için hazır olduğu izlenimi verdi. Memlekete en iyi hizmet yapılacağını ifade ederek herkesi selamladı.
Yorum; Kendinden emindi. Rahattı, güvenliydi. Göreve hazır izlenimi veriyordu. Salona girişte partililerin davranışı daha candan ve daha kabullenmiş gibiydi.
Deniz Sümer; özetle, aday gösterilen kim olursa olsun kendisinin destek vermeden başka hiçbir seçeneği aklına getirmediğini, hatta düşünmediğini söyledi. Başbakan’ın okuduğu M. Akif şiirlerinden bir bölüm sundu. Bize göre çok can alıcı cümlesi vardı. “Ak-Parti kimi aday gösterirse başkanın o” olacağını söyledi.
Yorum; Biraz durgundu. Tedirginliği cümlelerine ve ses tonuna yansıyordu. Ama kendisi olmasa bile kazanmakla mutlu olacağı tesellisi içindeydi.
Birol Alpat; Ak-Parti’nin Türkiye genelindeki başarılarını dillendirdi. Aday gösterilecek kişiye destek olacağını belirtti. Taşova için olmasa bile tecrübeleriyle partiye hizmet edebileceği izlenimi veriyordu.
Yorum; çok heyecanlı değil ama az tanıdık olmanın çekingenliği içindeydi. İfadelerine güveniyor ama kabul görülüp görülemeyeceği konusunda sanki biraz emin değilmiş izlenimi veriyordu.
Salih Söyler; emekli bir albay olması nedeniyle, siyasette hata yapmamaya özel çaba sarf ediyordu, heyecanlıydı. Aday gösterilecek kişiye destek olacağını belirtti. Sağlam bir mutaassıp aile geleneğinden geldiğini söyledi.
Yorum; Asker olmanın güveni, siyasette yeni olmanın heyecanı içindeydi.
Özgür Özdemir; Konuşma sırası kendisine ortalarda bir yerde geliyor iken ustaca bir manevra ile önce konuşma yapmayacağını söyledi ve en son konuşma yaptı. Özetle ve mealen olarak; aday gösterilen kişiye destek için verilen sözlerin çok önemli olmadığını, burada söylenenlerin sonradan değişebildiğini, bu tür olayları önceki seçimlerde gördüğü için sözlerin çok fazla kıymet ifade etmediğini söyledi. Destek olacağına dair bir ifade kullanmadı.
Yorum; Küs olduğu birileriyle konuşuyormuş gibi moralsiz, ihanete uğramış gibi gergin, eleştirilecekmiş gibi tedirgin izlenimi veriyordu.
Kullandığı ifadelerle bir bakıma üstü kapalı olarak yeni yönetime “beni seçtirmezseniz başkasını desteklerim ha…” der gibi bir tavır içindeydi.
Kendi sorunları bunlar. Biz bilemeyiz. Yanımda bulunan eski yönetim kurulu üyelerinden Fikret Güngör kulağıma şunu fısıldadı.
Hocam, Taşova artık yeni bir yüz istiyor.
Hayırlısı bakalım.
Bu arada şunu da söyleyeyim; kimi okuyucularımız, “hocam hep Ak-Parti adaylarından bahsediyorsunuz, diğer adaylarla ilgili neden yaz mıyorsunuz.”
Cevabım iki tane;
1- Diğer partilerde aday tek olduğu için böyle bir hareketlilik yok.
2- Olsa bile bizim bilgimiz yok. Ak-Parti teşkilatı çalışıyor çalışmalarını bizimle paylaşıyor. Biz de paylaşılan çalışmalarla ilgili izlenimlerimizi siz okuyucularımızla paylaşıyoruz.
Yorumlarımız bizi bağlar, bilgileri size sunuyoruz. Selamımızla.