9 Nisan 2011 Cumartesi günü Ankara’da buluştuk. Konu; HES, Nükleer Enerji, Termik Santraller…
Anadolu’muzun her deresinden, çayından, ırmağından, nehirinden sesler vardı… Coşkulu, renkli, kararlı insanlar, akarsularının sesini taşımıştı başkentimize.
Yazarlarımız, şairlerimiz de destek verdi bu buluşmaya…
Yaşar KEMAL: “Doğaya düşman bir ülke olduk” diyor. Sürdürüyor yazısını: “Toros dağları bizim dağlarımızdı. Yaylalar çok güzeldi. Ormanlarda çiçeklerden geçilmezdi. Dağlarda insanlar hastalık bilmezlerdi. Bu güne geldik. Bu günler o günler değil. Bu ağaçlar, o ağaçlar değil, bu çiçekler o çiçekler değil. Yaylalara girildi, ormanlar kesildi, ağaçlar gece gündüz, ovalara, şehirlere, kasabalara, köylere taşındı, ceviz ağaçları da başka ülkelere. Ormanlarda ceviz ağaçları tükendi.”
Yağmur suları nedeniyle köylerin, kasabaların, tarlaların sular altında kaldığını dile getiren Yaşar KEMAL; “Yağmur suları artık her yeri kesip kıracak. Bu kazançlarından başka dünyayı görmeyen, bilmeyen yöneticilerin marifetidir. Bu, erozyon denince gülenlerin, ne olduğunu bilmeyenlerin ahmaklığıdır.
Bilenler bilir, dünyada birçok ülke barajların belasına uğramıştır. Bizde barajların ne olduğunu bilmeyeler gitsinler Rusya’yı, Mısır’ı görsünler, gelsinler, bizi görsünler. Adana’yı Urfa’yı görsünler. Gelenler bir de Allianoi’yi, Hasankeyf’i görsünler. Allianoi’nin ne olduğunu bilmeyenler, üstüne çakıl taşı dökmüşler. Bizim kıymetli barajcılarımız çok zekidirler, üstünü çakılla, kumla örtmüşler. Hasankeyf’te baraj yapılsın diye bize, bize değil, barajcılara bazı Avrupa ülkeleri para vermek istemişler, sonra seçmenleri bu paranın nereye gideceğini anlayıp tepki verince para vermekten vazgeçmişler. Sayın ya, elbette sayın politikacılar herhalde şaşırmışlardır. Bize gelince Anadolu babamızın çiftliği değildir. Ben bir Anadolu köylüsüyüm. Anadolu’yu baştanbaşa gazeteci olarak dolaştım. Bu halkı iyi biliyorum. Anadolu kolay bağışlamaz. Anadolu’yu keyfiniz için bu hallere sokuyorsanız, yanlışsınız. Belki de sizde Anadolulu’sunuz da başınız dönmüştür… Başınız dönüyorsa Allianoi’ye gidiniz, belki size bir ilaç bulunur. Bugün varsınız, yarın yoksunuz, bu Anadolu insanları kolay bağışlamaz. Anadolu, topraklarının üstüne titrer. Kurtuluş Savaşımıza bakın. Bugün bir kez daha “Anadolu’yu vermeyeceğiz” diyerek yola çıkanların yolu açık olsun.”
Şu anda Ankara yollarında olanlara, daha önce Ankara’da buluşanlara, Anadolu Çınarı’ndan güzel bir sesleniş…
Bizim pankart, farklı illerde yaşayan Amasyalı, Taşovalı insanların buluşmasını sağladı. Yeşilırmak’ın sesini kattık “Su” buluşmasına.
Yaşlılar, gençler, çocuklar oradaydı…
Fotoğrafları sitemizde görebilirsiniz.
* * *
17 Nisan Köy Enstitüleri’nin kuruluş günü, etkinliklerle kutlanacak. 15 Nisan Cuma günü, saat 18.00’de Eğitim-Sen’de konuklarımız olacak. Temsilcilikte buluşalım.
Hoş ve esen kalınız.