Şamil Carus-(Emekli Öğretmen)
Bugün 10 Ocak ”Çalışan Gazeteciler Günü” bütün gazetecilerimizin gününü kutlarım. Özellikle merhum Ali Rıza Günaydın ağabeyimizi de rahmet anıyorum.
Bu vesileyle O ve Nazmi Uçaş ile bir hatıramı naklederek anmak isterim. Ben lise ve üniversite yıllarında judo ve güreş sporu yapardım. Güreşte gençler ve üniversiteler arası derecelerin vardır. Bunu Ali abi Taşova lisesinde Din dersi öğretmeni olan okul arkadaşım Abdurrahman Gültekin’den duymuş.
Ali abi bana dedi ki: ”Hiç sesini çıkarma şu Nazmi’yi bir işletelim, burada bize hergün ”şöyle güreşirim, böyle güreşirim” diye hava atıyor”. Biz konuşmaları Ali ağabeyle yaparken matbaaya Nazmi abi geldi. Ali abi “Nazmi aha sana pehlivan ikide bir iyi güreştiğini anlatıyorsun hadi görelim” dedi. Nazmi abi Ali ağabeye “Oğlum sen delirdin mi, elin çocuğunun kemiklerini mi kırdıracaksın. Ali abi “Sen ne yapacaksın ben istediğine iddiaya girerim. “Nazmi abi “Günah benden gitti. Cumartesi günü çayırda güreşiriz.” Ben onların bu konuşmalarına zaman zaman katılıyorum. O gün oradan ayrıldık, ertesi gün matbaaya vardığımda ateşli bir tartışma, Nazmi abi benim güreşçi olduğumu öğrenmiş, Ali ağabeye “Sen ne biçim arkadaşsın benim prestijimi yerle bir edecektin.” dedi. Ali ağabey de “Bir daha yalandan ben pehlivanım diye bize hava atma” diyerek birbirimize sarılarak işi tatlıya bağladık.
Bu arada Öğrencimiz Ali Camcı Taşova imam-hatip lisesindeki hatıralarında beni ve eşimle ilgili güzel şeyler yazmış teşekkür ederim. Ben de Mevlüt bey, Celal beye Cenab-ı Allah’tan rahmet dilerim.
Dost ve öğrencilerime selamlar.
