Amasya İtimat

GÖKAL’DE GÜZEL BİR GÜN

Aydın insanların kendini yetiştiren ailesine ve milletine ve dahi insanlığa karşı sorumlulukları vardır, bu sorumluluklar onları halktan koparmamalıdır.


 


İbadet aşkıyla hizmet halk ile aydını bütünleştirmelidir.


 


Hizmette ana merkez okumaya teşvik kitaba ulaşmayı kolaylaştırmak olmalıdır.


 


“Az bilmek için çok okumak gereklidir.” “Okunacak en büyük kitap insandır.”


 


Denmiştir. Çok bilmek ne yapmak gerektir…


 


“Okumak, kadın ve erkek her Müslüman’a farzdır.” Buyrulmuştur.


 


Kitaplar ve kütüphanelerin insanla buluşmasının mecburiyet olduğunu konferanslarımda ve yazılarımda sürekli canlı tutmaya çalışıyorum.


 


Şartlar oluşur oluşmaz da hemen harekete geçiyorum. İnsanımıza okumanın, beslenme kadar mecburiyet olduğunu anlatmak gerek.


 


Aslında bu yazının başlığı Erbaa’da bahar üç olabilirdi. Okuyucularımı sıkmamak ve yazı ana temasına uygun olsun diye “Gökal’de kütüphane açılışı” koydum.


 


29 Mayıs 2012 sabah erken saatlerde Uğur Kılıç, Selahattin Yıldız ve ben Gökal Kasabası’na hareket ediyoruz. Belediye şoförü Mustafa Bey dağlara uzanan yolları çok iyi biliyor. İkinci arabada Tokat İl MEM Şube Müdürü İsmail Uyar ve Erbaa İlçe MEM Şube müdürü Mustafa Kaplan var. Türkçe Sevdalıları ve Kümbet altında dergisi birlikte Güldere İlköğretim okulunda Kütüphane açılışı yapacağız. Kütüphane açılışında İlçe MEM Müdürü Efrahim Gökçe’nin katkıları ve desteği üst seviyede olmuştur.


 


Karadeniz’e paralel uzanan dağların iç kısmındayız. Önce zirveye çıkacağız sonra 220 rakıma kadar ineceğiz.


 


Görevim gereği onlarca defa ziyaret bütün bölgeyi. Ordu, Amasya, Samsun ve Tokat illerinin sınırlarının birleştiği doğa harikasındayız.


 


İsa Kayacan ağabeyime ithaf ettiğim “ Dağ Köylüsü” şiirini yazdığım yamaçlardayım.


 


Yol üzerinde Düden gölüne doyamıyoruz. Erbaa Belediye Halk Kütüphane Müdürü Selahattin Yıldız bölge hakkında bilgi veriyor. Yeşilin ve Mavinin bütün renklerinin bütünleştiği doyumsuz güzelliklerden ayrılmakta zorlanıyoruz. Türkçe Sevdalıları Başkanı Uğur Kılıç, bölge ziyareti ve kütüphane seçiminden oldukça memnun ki sürekli fotoğraf çektiriyoruz.


 


Kitapları önden gönderdiğimiz için kütüphane düzenlenmiş, açılış için hazır.


 


Okul Müdürü Erhan Demir, Müdür Yardımcısı Mustafa Öztürk ve öğretmenler güzel bir güne hazırlar. Herkes gülümsüyor. Gökyüzü, yeryüzü, öğrenciler mevsim ve kitaplar.


 


“Ateşin vurgun yediği yer,/Yağmura Fatihçe at sürdüğü,/Gözyaşının kar altında buz tuttuğu,/Mevla’ya teslimin şafağında,/Yeşile doyduğu, doruğa ulaştığı yer.”


 


İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü yöneticilerimizin kütüphane açılışında olması bizi mutlu etmiştir. İsmail Uyar bir dönem beraber çalıştığımız Erbaa’nın Tokat’taki eğitim elçisi ve gönül dostumuz.


 


Kelimelerle anlatılmaya çalışan bölge Hasan Uğur’lu barajının da çok yakınında. Hani her dağın ardında yeni bir dağın bütün doğa güzelliği ile size gülümsediği yer.


 


Buraya yolunuz düştüğünde mutlaka uğramanız ve ziyaret etmeniz gereken Gökal Kasabası Belediye Başkanı Osman Akbulut.


 


Kültürümüzde bey olmak çok anlam ifade eder. Bu resmi olmayan bir beyliktir. Halkın verdiği unvandır.


 


Gecesini gündüzünü doğduğu, büyüdüğü ve sevdiği kasabasına adayan Osman Bey, Türk töresindeki ev sahipliği görevlerinin tamamını bünyesinde toplayan Türkmen beyidir. Hizmetine talip olduğu halkın sevgisi çok özeldir. Yaşayanlar ve tanıyanlar bilir. Yediden yetmişe herkese davranışı, gülümseyişi ve hizmetiyle bütünleşen Osman Bey’e başarılar diliyoruz.


 


Kütüphane açılışını öyleye kadar tamamlıyor, Taşova’ya geçiyoruz. İlçe MEM Müdürü Ali Rıza Atasoy’un organize ettiği, Taşova Kaymakamlığı ve Belediye başkanlığının desteklediği Yavuz Bülent Bakiler’in “ Türkçeye Tuzak” konulu konferansı ve devamında bizimde katıldığımız şiir şölenimiz var.


 


Erbaa ve Taşova’dayız. Her şey güzel gidiyor.


 


”Türkçe bizim ses bayrağımızdır,” “Türkçe; ağzımızda, anamızın dili gibi helâl ve güzel olmalı.” “Dilini kaybeden bir millet, her şeyini kaybetmiş demektir.” Gönlü ve sözü bir olmayan kişinin yüz dili bile olsa, o gene dilsiz sayılır.” İfadesinde bulunan üstatları minnet ve şükranla anıyorum.


 


 

Yorum Ekle

CEVAPLA

Yorumunuzu giriniz.
Lütfen isminizi giriniz.