Bir yeri sevmenin izahı olur mu?
Ünye’den kalkıp Taşova’ya vardığımda kendimi farklı bir zamanda hissettim. Belki şehrin içinde yaşayanlar için; aynı simaları görmek, aynı caddeleri yürümek ve aynı tabelaları okumak onlar için normal bir şeydir.
Bir şehri sevmek için çok sebep aranmaz. Aranmamalı.
Kimse ne doğduğu şehri, ne soyunu, ne cinsiyetini seçme hakkına sahip değil. Bu ilahi bir kural. Canlılar bir yerlerde dünyaya gelir ve belli bir süre orada yaşar.
Dünyaya gelme nimetini iyi kullanmak lazım. Hayatımızdaki olumsuzlukların sebebi yaşadığımız yer değildir her zaman. Ayrıca ilçemizi, ilimizi, ülkemizi daha gelişmişlerle mukayese etmekten çok; bulunduğumuz yere nasıl bir katkımız olur onu düşünmeli.
Taşova’nın bende bıraktığı ilk intiba samimiyet. Tabii bu fiziki anlamda. Bekli insanlarını yakından tanısam daha da sevimli gelirdi. Ancak mimari olarak düzgün planlamış bir şehir. Diğer şehirler gibi Taşova’nın da hizmete ihtiyacı var. Bu ülkenin hemen hemen her şehri için geçerlidir.
Falan yerde şu var, filan yer bu var gibi kıyaslarla vakit kaybetmek yerine; daha güzelini elde etmenin yolları aranmalı. Asıl kaynak milletin kendisidir. Her kalkınan şehrin geçmişine baktığınızda büyük sancılar çektiğini görürsünüz.
Bir söz vardır “Şerefü‘l-Mekân bi‘l-Mekîn” diye. Yani “Mekânın şerefi orada bulunan iledir.” Her hane, her mahalle, her köy, her ilçe, her il içinde yaşayanlarla gelişir güzelleşir. Bazı şehirler yaratılıştan güzeldir.
Taşova benim nazarımda güzel bir ilçe. Bu içindekilerin güzelliğinden geliyor olmalı. Yaklaşık bir gün geçirdim bu şirin ilçede. Çok da memnun ayrıldım.
İçimden bir ses en kısa zamanda bir daha uğramam gerektiğini söylüyor. Her şey kısmet işi. Kim bilir yolumuz bir daha düşer buralara belki.
Ben ülkesini seven biriyim.
Memleketim çok güzel. Bütün mesele güzelliklerin daim olması.
Taşova benim için bir gönül köşesi hükmünde.
İçinde yaşayan bütün insanları gönülden selamlıyorum.
Zeki ORDU