HASAN APAYDIN -ULUKÖY-
Orta yaş ve üzeri insanlar eski bayramları özlemle yad ederlerken ‘’nerede o eski bayramlar’’ diyerek geçmişe dalıp giderken hüzünle sevinci bir arada yaşarlar. Aslında bayramlar ve zaman değişmemiştir, değişen insanın kendisidir. İnsanoğlu kendine bakıp özeleştiri yapmayı istemediği için kabahati başka yerlerde yani zamanda aramaya çalışmaktadır. Zamanın bir kabahati yoktur hep aynı şekilde akıp gitmektedir. Her ne zaman insan düzelir ve fabrika ayarlarına yani fıtratına geri dönerse yine bayramlar eski tadına gelecektir.
İşinden evine çok yorgun dönen Ahmet beyin küçük çocuğu ısrarla babasına kendisini parka oyun için götürmesini ister. Çok yorgun olan Ahmet bey çeşitli bahaneler üretir ama yine de çocuktan kurtulamaz. Sonunda yapamayacağını umarak parçalara bölünmüş üzerinde dünya haritası olan bir kağıt parçasını çocuğa vererek eğer bunu düzeltir ve dünya haritası şekline sokarsan seni parka götüreceğim der. Ahmet bey nasıl olsa çocuk bunu yapamaz rahatlığı içinde uzanırken kağıdı eline alan çocuk evirip çevirirken dünya haritası olan kağıt parçalarının arka tarafında insan resmi olduğunu fark eder. Sonunda insan resmini birleştirmenin daha kolay olduğunu düşünerek insanın parçalarını bir araya getirir ve böylelikle dünya resmi de düzelmiş olur. Kısa zaman sonra Ahmet beye baba dünya haritasını düzelttim deyince Ahmet bey şaşırır ve hayretle bunu nasıl başardığını sorar. Çocuk da baba çok kolay yaptım der. İnsanı düzeltince dünya kendiliğinden düzeldi der. Sanırım anladınız mesele insan meselesi. Değişen zaman da değil dünya da değil. Değişen insanın kendisidir ama bunu kabul edip düzelmeye yaklaşmaz.
Havanın, suyun, toprağın, yediğimiz gıdaların, maddi ve manevi bütün değerlerimizin, kısaca fıtratın bozulmasında yegane sorumlu bizzat insanın kendisidir. İnsanoğlu bindiği dalı kesmektedir. Bunun sonu topyekün hüsrandır. Bayramları eski tadında yaşamak ve hepimizin şikayet ettiği durumlardan kurtulup tekrar insanca yaşamak istiyorsak hep beraber tevbe etmeli ve bozduğumuz insanlık fıtratına tekrar dönmeliyiz. Yoksa hep birlikte eski bayramların özlemiyle kendimizi avuturuz. Her şeye rağmen iyi bayramlar.
