Amasya İtimat

BAKANLARIN İSTİFASI

Ömer CELEP
17 Aralık operasyonu nihayet beklenen istifaları geç de olsa getirdi. İşin bundan sonrası, yargının işi. Sanırız yargı gereğini yapacaktır, yapmalıdır . Kim nerede ne yapmışsa, yaptığının bedelini ödemelidir. İstifa ederken bakanlardan birinin yaptığı açıklama çok önemliydi. İki bakımdan önemliydi. Birincisi bakan; usulsüzlük olarak dava dosyasına giren konu “başbakanın bilgisi altında” yapılmıştır. Bakan niçin böyle bir ifade kullanma gereği duymuş olabilir? Öncelikle başbakanın talimatı ile dersem “yargı karşısında kurtulurum” zannından. Diğeri ise “vuruşarak” ayrılma iştahından. Sanırız bu her iki düşünce de havada kalır, gerçeklik payı yoktur.
İkincisi ise; bakanın bu beyanı kendisi açısından nasıl oldu bilinmez ama, hükümet açısından çok iyi oldu, çünkü hükümet, kamu oyu; bakanın bu beyanından sonra “hükümet bakanı korudu” düşüncesine düşmeyecektir. Hatta hükümet; “koruma yok” söylemini kullanacaktır.
Her ne ise bu onların sorunu, biz gelelim esas konumuza. Öyle anlaşılıyor ki, ortada bir hukuksuzluk var. Milletin malını devlet aracılığı ile alan, çalan, çalınmasına göz yuman kim varsa, en yüksek sesle söylüyoruz bedelini en ağır şekliyle ödemelidir. Onların cezasını istemek yazı dilinde ancak bu kadar ifade edilir. Konuşma dili olsa daha değişik ifadeler kullanılabilir.
Yolsuzluklara adı karışan bakanlar esasında görevlerinden ayrılarak bu ülkeye en hayırlı işlerini yapmışlardır.
İşe yaramaz, irtikâplarıyla ün salmış Üsküdarlı Arif Paşa’nın ölüm haberi kendisine verildiğinde Şair Eşref şu dörtlükle karşılık verir:

“Beyt-i aliyi reva eylese herkes nakarat
Vali Paşa bu gice dar-ı bekaya gitti.
O hiç iş görmedi eyyam-ı hayatında fakat
Devlet-ü milletine öldü de hizmet etti.”
Koca şair sanırız bu dörtlüğü günümüzdeki işte bu bakanlar için de söylemiş olmalı.
Şimdi sıra hazırlanan diğer senaryoların somutlaştırılmasına geldi. Sanırız Türkiye 30 Mart seçimlerinden sonra farklı bir Türkiye olacak. Şu an öyle gözüküyor ki ülke bir krize doğru gidiyor. Kim ne derse desin bu artık gün kadar meydanda bir gerçek. Seçim atmosferinde bu krizi iyi yöneten hem bu seçimlerden galip çıkacak hem de gelecek seçim için alternatif olacaktır.
Bizim için ülkeyi kimin yönettiğinin çok fazla önemi yok, nasıl yönettiği önemlidir.
Koalisyonlu, kabuslu, her yıl değişen hükümetler dönemi olmasın da gerisini çok fazla önemsemeyiz.

Yorum Ekle

CEVAPLA

Yorumunuzu giriniz.
Lütfen isminizi giriniz.