Amasya İtimat

Ufuk Kayı Aktaş’ın Gündeme dair yazısı: FETÖ OLAYINA GENÇ BAKIŞ

 Öncelikle 17-25 Aralık Operasyonu ile başlayan ve akabinde 15 Temmuz darbe girişimi ile süre gelen Küresel İhanet Çetesi Fetullahçı Terör Örgütü’nün Devletimiz Türkiye’ye ve içerisinde iri, diri, bir ve beraber olmuş 79 milyon aziz milletimize karşı yürütmüş olduğu bu hain teşebbüse kalkışan, bunlara destek veren! Varsa tabi ( Aile fertlerimiz, Akrabalarımız, Arkadaşlarımız, Büyüklerimiz de dahil!) herkesi Yüce Allah’ın takdirine havale ediyor, Allah’tan onları hem bu dünyada, olmasa bile ahirette en azap verici bir şekilde cezalandırmasını niyaz ediyorum.
Birinci husus: Bizler Türk Milleti olarak 15 Temmuz gecesinde çok büyük bedeller ödedik, Allah onlardan razı olsun, 241 şehidimiz ile birlikte, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a, Başbakanımız Binali Yıldırım’a, Muhalefet liderlerimiz Kemal Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli’ye, milletimize bu duruşundan dolayı şükranlarını sunuyorum. Birlik ve beraberliğimize karşı olan dış güçlerin destekleri ile birlikte devletimizin tüm kademelerine hizmet hareketi adı altında sızmış olan Amerikancı Fetullahçı Terör Örgütü’nün bize yapmış olduğu bu hain girişim bana, Allah’u Tealanın bazen kafirlerin eli ile İslam’a ve müslümanlara yardım ettiğini hatırıma getiriyor. Bu darbe girişimi ile birlikte kimi insanların Türkiye Cumhuriyeti kimliği taşımalarına rağmen kalplerinin aslında gavurdan yana olduğunu açıkça belirtmek istiyorum. Açıkça söylüyorum bu olay sayesinde ülkemizde, bütün devlet kurumlarında bulunan çok sayıda kripto yani gizlenmiş olarak bulunan Fetullahçı Terör Örgütü mensubu hainler deşifre olmuştur.
İkinci husus:  İslami cemaat kılığına girmiş bu örgüt saf insanların duygularını maddi ve manevi şekilde sömüren bir oluşum olarak karşımıza çıkıyor.  3 temel prensip üzere kurgulanmış bu örgütsel oluşumun birinci olarak en alt tabakası İbadet etmek, 2.  orta tabakası Ticaret yapmak, 3. ve en üst tabakası İhanet etmek, olduğunu görmek için herhalde çok bir bilgi sahibi olmaya  gerek yok. Her şeyin 15 Temmuz gecesinde açıkça ortada olduğunu vurgulamak istiyorum.
Üçüncü ve son husus Türk Milleti olarak ülkemizde yaşayan % 99’lık Müslüman kesimin duygularını İslam ile sömürmeye çalışan ve kendi taraflarına çekmiş oldukları insanlar ile birlikte vatanımıza, milletimize ve devletimize ihanet eden bu yapının derhal ülkemizin kurumlarından temizlenmesi hususunda Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın söylemiş olduğu yakın çevrenizde, ailenizde, arkadaşlarınız veya, büyükleriniz arasında kim olursa olsun bu Fetullahçı Terör Örgütüne mensup olan kim varsa gerekli devlet birimlerimize şikayetlerini, ihbarlarını yapsınlar çağrısı ile başlayan süreç içinde bir çok FETÖ’cü gizlenmiş hain bu kapsamda hak ettikleri cezaları almış bulunmakta. Fetullahçı Terör Örgütünün 40 yıllık küresel bir plan olduğunu, Ak Parti hükümeti ve akabinde Türkiye Cumhuriyeti açısından 17-25 Aralık tarihi itibari ile asıl niyetlerini tam manasıyla ortaya koyduklarını ve bu örgütün içerisinde bulunmanın 17-25 Aralık tarihinden sonra devletimiz için tam anlamıyla göz ile görüle bilen bir tehdit olduğunu aklımızdan çıkarmamamız gerektiğini de açıkça söylüyorum.
Lakin şöyle bir durum söz konusu ki, Cumhurbaşkanımızın söylemiş olduğu bu ihbarlar hususunda, ülkemizin her yerinde milletçilik ve devletçilikten çok gözünü mevki ve makam, kalbini dünyevi hırs sevdası bürümüş insanlar açısından oluşan bu durum bulunmaz veli nimet sayılarak içerisinde bulundurdukları öfkeyi, nefreti ve pis kanı dışarıya kusmak suretiyle, 17-25 Aralık öncesinde bazı insanların duygu ve düşüncelerini maddi, manevi sömüren bu oluşum içerisinde bulunmaları münasebetiyle adeta bir karalama ve iftira kampanyası içerisinde olduklarını görüyoruz, Bir söz ile açıklamak gerekirse ‘’ AT İZİ, İT İZİNE KARIŞTI ’’ Belki bu iftira olarak bahsettiğimiz şeyler doğru, lakin her şeyden önce şunu söylemek istiyorum. Devletimiz 17-25 Aralık tarihini bir milat olarak saydıktan sonra bu tarihten itibaren her kurum ve kuruluşta bir sorun teşkil edecek herkesi takip etmek suretiyle hummalı bir çalışma içerisinde olmuştur. Buna bağlı olarak açıklamış olduğu 17-25 Aralık sonrasında bu oluşum içerisinde bulunan kim olursa devlet tarafından cezasının verileceği söylenmiştir ve şu anda ülkemizin her yerinde gözaltılar, tutuklamalar ve soruşturmalar tüm hızıyla devam etmektedir. Mevki ve makam için bu tür asılsız olarak ihbar yapan insanların yanı sıra… Bu durumu da fırsat olarak gören bu Fetullahçı Terör Örgütü suçlu suçsuz masum insanların da haklarını gasp etmekte ve bunu henüz ortaya çıkartmadığı gizli olarak kendilerine biat eden insanlar aracılığıyla kılıfına uygun bir şekilde yapmaktadır.
‘’Öneri Kısmı’’ Bu süreç ve şikayet durumu ile ilgili şunları söyleyip yazımın sonuna gelmek istiyorum. Her şeyden önce dinimizde kul hakkına verilen önem çok büyüktür, Her şeyi affederim, lakin kul hakkını affetmem diyen Allahu Teala’nın huzuruna başınız dik bir şekilde çıkmak istiyorsanız eğer, yine Allah rızası için gerçekten bu oluşum içerisinde bulunan hainleri gerçekçi bir şekilde, mevki, makam ve dünyevi hırslardan çok, milliyetçilik, devletçilik  ilkelerine bağlı olarak şikayetlerin yapılması gerektiğine inanıyorum. Ola ki mevki, makam ve dünyevi hırs için şikayet edilen insanlar devletimiz nezdinde masum bulunurlar ve temize çıkarlar ise onlara maddi olmasa bile manevi olarak verilen zarar kul hakkına girebilir. Bu hususta tüm milletimizi hakkaniyetli bir şekilde bu durumu istismar etmemek kaydıyla samimi olarak aramızda bulunan Fetullahçı terör örgütü üyelerini  devletimizin kurum ve kuruluşlarına şikayetlerini yapmak üzere davet ediyorum
. Zaman ayırıp okuduğunuz için teşekkürlerimi sunuyor, sizleri selamların en güzeli Allah’ın selamı ile selamlıyorum. Esselamu aleyküm ve rahmetullahi ve berakatühü. Dua ile kalın, sağlıcakla…
Ufuk Kayı AKTAŞ, Siyasetçi – Yazar 08.09.2016
Bir mesaj yaz…
 

Yorum Ekle

CEVAPLA

Yorumunuzu giriniz.
Lütfen isminizi giriniz.