Amasya İtimat

GRAMOFONDAN YOLA ÇIKTIK AMA..

Sevgili okurlar;
Taşova gazetesinde okuduğum gramofon haberleri, beni böyle bir yazıyı yazmaya yönlendirdi. İstedim ki bu konuya benim de bir katkım olsun.
Dostlar;
1877 yılında, Edison tarafından icat edilen gramofon, müzik çalma ve dinleme aletidir. Ayrıca müzik kaydı da yapılabilir. Gramofonun patenti ise 1877 yılında Alman bilim adamı; Emile Berliner tarafından alınmış olup, günümüzde ise halâ kullanılmaktadır.
Kasım ayında; İstanbul Pendik’te açılan bir gramofon sergisine uğradım..
Sergiyi açan değerli dostum Mustafa Özkan’dı ve kendisiyle gramofon hakkında biraz sohbetim oldu..
Bu sohbet esnasında ise gramofon’a bir plâk koyuyor Mustafa hoca. Gramofon başlıyor çalmaya; ”Aman Doktor.. Canım gülüm doktor , Derdime bir çare..” Aman yarabbi, bu ne güzel ses veren bir alet demekten kendimi alamıyorum..
Gerçekten de muhteşem bir ses veriyor bu gramofon denen alet.. Derinden ve inceden, inceden.. İnceden ve derinden gelen bu ses, sizi alıyor götürüyor ta uzaklara doğru. Yorgunsanız yorgunluğunuz gitmiş ve dinlenmiş olarak geri dönüyorsunuz. Anılarınıza sürükleniyor sunuz adeta ve mest oluyorsunuz.
Sevgili dostlar;
Hani hep duyarız ya taş plak diye, işte o taş plaklar ile ses veriyor bu gramofon denen alet.
Peki plak nedir.
Plâğın iki yüzünde de helezon şeklinde oyuklar vardır. Bu oyuklar, girintili çıkıntılıdır, özel olarak yapılmış olan gramafon iğnesi, bu oyukların arasında dolaşırken, meydana gelen titreşimler, plâğa alınan sesin tekrar duyulmasını sağlamaktadır.
Gramofon plâğın devamlı olarak ve aynı hızda dönmesini sağlayan bir motor ile, sesi yansıtan bir bölümden ibarettir. Motor, zemberek ya da elektrikle çalıştırılabilir, her iki şekilde de, dakikada ortalama olarak 78 devir yapılır. Elektrikle çalışan gramofonlara ise pikap adı verilir.
Mustafa bey; bu günlerde gramofona müthiş bir ilginin olduğunu söylüyor.
Bu rağbet ve ilgi ise özellikle gençlerden geliyormuş..
Bu arada dostlar;
Taşova ilçemizde de bu tür antika eserlerin bulunduğu bir iş yeri olduğunu Taşova  Havadis gazetesinde okudum. Bu şahsen beni gururlandırdı.
Evet, biz bu yazımızda gramofondan yola çıktık ama..
Aslında Antika dediğimiz o eski yıllarda atalarımızın kullandıkları bütün araç gereçleri ve aletleri gün yüzüne çıkarmamız gerekir.
Bunun yapılabilmesi için ise il, ilçe ve kasaba belediyelerinin büyük gayret sarf etmeleri gerekmektedir.
Çünkü; Eskiden atalarımızın kullandığı araç gereç ve aletleri gün yüzüne çıkarmak demek, yeni nesile geçmişini geri vermek demektir..
Geçmişini bilmeyenin geleceği olur mu dostlar? Tabii ki olmaz.
Saygılarımla..

Yorum Ekle

CEVAPLA

Yorumunuzu giriniz.
Lütfen isminizi giriniz.