Amasya İtimat

ELEKTRİĞİN FATURASI…

Elektriğin İstanbul’da günlük hayatta kullanılmaya başlandığı sıralarda bir gece kitap okurken oğlu Ruşen Kam’a tavandaki ampulü göstererek “Ruşen şu var ya şu! Çok mükemmel bir buluş ama göreceksiniz insanlığın başına bela olacak tarafları da ortaya çıkacaktır” demiş.

Medeniyette çok terakki var,

Galiba müntehasını (son, uç) bulacak.

Bu terakki devam ederse eğer,

Beşeriyet belasını bulacak.

Ömer Ferit Kam

Ömer Ferit Bey’in o yıllarda bu cümleleri hangi saikle söylediğini bilemeyiz ama bugün elektrik faturalarından yükselen feryadı duydukça istikbali iyi okuduğunu anlıyoruz.

Bugünlerde herkes birbirine “Elektrik faturana kaç para geldi” sorusunu soruyor. Ancak faturaları inceleyen yok. Gelin şu faturaları bir inceleyelim.

Kaçak kullanım bedeli faturanın yüzde 16’sına tekabül ediyor yani vatandaş; TV de izledik trafo kurarak kaçak elektrik tüketenlerin var olduğu bir kaçak elektrik bedelini ödüyor.

Elektrik dağıtımı özelleştirildi. Bunları denetleyen, piyasayı düzenleyen “Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu” denen bir kurum var. Galiba bu kurumun görevi sıradan yurttaşların soyulmasına mani olmak değil, özelleştirme ile özel sektöre geçen bu kurumu zengin yapmak.

Soruyoruz; elektrik dağıtım işini almışsınız. Yatırım yapmayıp kaçak elektriği önleyemeyip biz vatandaşları soyduruyorsunuz. EPDK denen kurum da düzenlemeleriyle buna fırsat veriyor.

Sayaç okuma bedeli diye bir kalem var bu ne demek? Sen bir firmasın, senin işin benim ne kadar elektrik harcadığımı tespit etmek. Sayaç okumaya görevlendirdiğin elemanın parasını ben niye ödeyeyim.

“Dağıtım bedeli” “Perakende satış hizmeti bedeli” “İletişim sistemi kullanım bedeli ve ayrıca TRT payı” bu nasıl bir havadan para kazanmadır. Zaten böyle olmasaydı hemen herkes bu enerji işine girmezdi.

Ülkemizde elektrik enerjisinde kaçak ve kayıp miktarı, sisteme verilen elektriğin yaklaşık dörtte birine ulaşırken, AB ülkelerinde bu oran yüzde 7 imiş. Kaçak elektrik kullanımını sadece dar gelirlilerin mecburiyetten yaptıkları bir iş olarak düşünmeyelim. Bir çok fabrika, sanayi işletmesinin de kaçak elektrik kullandığı acı bir gerçek.

Bunların faturalarını dürüst vatandaşlarımız ödüyor. Uygulamalardan şu sonuca varıyoruz dürüst cezalandırılıyor, dürüst olmayan işini doğru yapmayan ödüllendiriliyor.

Faturaya itiraz sadece fatura tutarının yüksekliği ile sınırlı, alt başlıklarla ifade edilen bedellere itiraz edilemiyor. Sonuç olarak toplama çıkarmada bir yanlışlık yoksa itirazınız bir sonuç vermiyor. Kanun yapma faaliyetinin amacı adaleti tesis içindir. Burada hakkaniyet ile tüketici arasındaki bağ kesilmiş olmaktadır.

Elektrik Piyasa Kanununda ki söz konusu yasa, kayıp kaçak konusunda tüketicinin hak arama hakkını sınırlaması, kamu yararından ziyade dağıtıcıların yararını gözetmesi, dolaylı vergi ve haksız kaynak aktarılması konularında Anayasamızın sosyal hukuk devleti ilkesi ve temel hak gerekleri bakımında çelişkiler taşımaktadır.

Tüketici Hakları Derneğinin, milletvekillerimize “Elektrikte şirketlerin yerine, vatandaşın lehine düzenleme yapın” çağrısına kulak verilmelidir;

“Faturalarda ki haksız gider kalemleri, kayıp kaçak, dağıtım, iletim, perakende satış hizmet ve sayaç okuma bedeli kaldırılmalıdır.”

“Tüketicilerden alınan beş kalemden oluşan bu haksız yere tahsil edilen tutarlar ve bu bedellerden alınan yüzde 18 KDV ticari faizleriyle birlikte 10 yıl geriye dönük iade edilmelidir.

“Elektrik yoksulu olan dar gelirli ya da hiç geliri olmayan abonelere, tüketicilerin haklarından olan temel gereksinimlerin giderilmesi hakkı gereğince ücretsiz ya da düşük ücretle elektrik sağlanmalıdır.”

Evet, her özelleştirmede olduğu gibi elektrikte de 18 dağıtım hattı 18 özel şirkete devredilirken “Faturaya kayıp kaçak bedeli yükü bindirilemez” şartıyla ve elektriğin ucuzlayacağı sözleriyle ihale edilmişti. Yani bu özel şirketler devletin gösteremediği beceriyi gösterecekler, elektriği ucuzlatacaklar ve de kayıp kaçak bedeli almayacaklardı ama öyle olmadı tersine elektrik hep zamlandı. Ayrıca “Kayıp kaçağın vatandaşa fatura edilmesi kanunu” çıkarıldı.

Şimdi ellerinde elektrik faturaları ile Ömer Ferit Kam Bey’in şiirinde belirttiği gibi beşeriyetin belasını bulduğu ödeme de zorluk çekilen, isyan ettirecek bir meblağın ödeme şartlarını hazırlayanlara vatandaşlarımız soruyor;

“Ey karar alma yetkisine sahip görevliler sizler önemli bir karar alırken sorumluluğu paylaştığınız kişilere şunu sormuyor musunuz?

“Acaba bir haksızlık yapıyor muyuz?”

Vatandaşlarımız elektrik faturalarından şekvacı. Aydınlanma insani bir haktır. Bu kadar pahalı olmamalıdır diyor. Ve bize kulak verin, bizim ne söylediğimizi iyice dinleyin. Elektrik şirketlerini değil, halkı kurtarın” diyor.

Halkımıza kulak verilmesi dileğiyle…

Not: Eskiden adınızı TEK olarak biliyorduk. Şimdi isminiz sık sık değişiyor. Şikayet ve arıza telefonunuza bir sokakta aylardır yanmayan bir lamba ile ilgili müracaatımızı iki kez hatırlatmamıza rağmen hala gelen giden yok. Paranızı tahsilde gösterdiğiniz titizliği hizmetinizde de görmek istiyoruz.

Yeşilırmak Mahallesi Bağdat Caddesi Taşova

Yorum Ekle