Amasya İtimat

CUMHURİYETİN SAKSAĞANLARI

           Dünyanın en deneyimli devletlerinin başında gelen Türkiye Cumhuriyeti, 1923 yılında getirdiği yeni sistem olan Cumhuriyet, kimileri ne derse desin artık milletin malı olmuş, milletin korumasını kazanmıştır. Evet başlangıçta toplumun bazı kesimlerinin Cumhuriyeti kabullenemediği, yıkılması için çatıştıkları doğrudur ama bu yaşam yıkım çatışmasını cumhuriyet kazanmıştır. Artık güneş kadar ortadadır ki cumhuriyet, Türk Milleti tarafından net bir şekilde kabul edilmiş ve sevilmiştir. Hatta artık milletimizin “vazgeçilmezi” olmuştur. Ancak;


 

            Yetmiş üç milyonluk bir ülkede kimi kendini bilmezler zaman içinde çıkıp, cumhuriyet aleyhine olur-olmaz sözler söylemiş hatta söylüyor olabilir, daha da ilerisi; bundan sonra da söyleyecek olabilir. Bu kişilerin söylediklerini büyük bir tehlikeymiş, cumhuriyet yıkılacakmış gibi bir endişe ya da korku sendrumuna girmenin de bir anlamı yoktur. Bu kendini bilmezlerin bu tür söylemlerini büyük tehlike olarak göstermek onların gücünün kabullenildiği anlamı taşır ki, son derece yanlıştır. Onların yaygarasına değer verirsek ya da ciddiye alırsak o zaman bu kişiler, bizim endişemizi ya da korku sendrumumuzu kendilerinin gücü sanıp yaygaralarına devam ederler. İşte bunlar saksağanlardır.

            Bir de;


            Cumhuriyetin sadece kendilerinin olduğunu, korunmasının da kendilerinden başkasına ait olmadığını zanneden kesimler var. Bunlar; cumhuriyet için geçerli sevgi ve sahiplenmenin sadece kendilerinin olduğunu, kendi dışındaki sevgi ve sahiplenmelerin cümlesinin sahte olduğunu, yalan olduğunu zannederler. Cumhuriyetin sadece kendi ağızlarıyla savunulacağını, sadece kendi yürekleriyle sevileceğini sanırlar. Ayrıca; Cumhuriyeti; kafalarındaki sapık ideolojilerini, millete “dayatma”nın dışında kalan bütün fikirleri cumhuriyet karşıtlığı gibi takdim ederek millet desteğini kazanacağını zanneden ahmaklar var. Bunlar; iktidar olabilmenin yolunun bu söylemi derinleştirip, yaygınlaştırmadan geçtiğini zannediyorlar. Tıpkı yukarıdakiler gibi bunlarda saksağanlardır. Çünki; her ikisi de geleceklerini “ … cak, …cek” lere bağlamışlardır.


 

            Herkes biliyor ki Türkiye Cumhuriyeti; Atatürk’ün önderliğinde millet tarafından kurulmuştur. Milletin bütünü tarafından kurulan bir sistemi, milletin bir veya bazı kesimlerinin sahiplenerek diğer kesimlerin dışlanması ancak ve sadece, canı çekilmiş ideolojilerin “belki canlanır” umuduyla ağzına pamukla su verme çaresizliğinden başka bir şey değildir.    

 

            Şu anda Cumhuriyetimiz belli bir kesimin kucağına sığacak kadar küçük de değildir, yine belli bir kesimin “Üflemesiyle” yıkılacak kadar köksüz de değildir.


 

            Endişeye mahal yoktur, cumhuriyet milletin korumasına girmiştir. Herkes kendine başka malzeme bulmalıdır.

 

            Biz inanıyoruz ki Cumhuriyet bu her iki saksağandan da kurtulacak ve kendi şahinlik makamına oturacaktır.


 

            Herkes işine efendiler!…

Yorum Ekle

CEVAPLA

Yorumunuzu giriniz.
Lütfen isminizi giriniz.