Amasya İtimat

AÇI(LI)M


Taşova ve ülke gündemi ile ilgili yazılara bir süre ara verip, değişik konularda yazı yazacağıma dair Naci Konyar ağabeyime söz verdiğim halde yerine getiremediğim için üzgünüm. Yine can sıkıcı konulara parmak basıp, sizlerin de moralini bozacağımdan emin olabilirsiniz.


 


Öncelikle eğitimden başlamak istiyorum. Yıllardır yaz-boz tahtası haline gelmiş eğitim sistemimiz bir türlü rayına oturtulmuş değil, üniversite sınavlarında uygulanan aşamalı sistem için homurtular çoktan başladı.


 


Veli, öğrenci ve öğretmenler ise şaşkın vaziyette bu işe nasıl çeki düzen vereceğini bekler durumdalar… Yani onlarda bir açılım bekliyorlar. Liselerin tümü Anadolu Lisesi oluyor. Dershanelerin de kadrolarıyla birlikte özel okul olarak eğitime kazandırılması gündemde…


 


Sanırım burada hedef; öğrencilere eğitim-öğretim alanında daha kaliteli bir hizmet sağlamak…


 


Dershane yollarında ömür tüketen çocuklarımızın rahat bir nefes alıp, çocukluklarını doyasıya yaşamalarına katkı sağlayacak olan bu tür bir planlama velileri de memnun edecektir. Çocuklar; boş geçen zamanlarını benim Taşova Sanat Merkezi diye adlandırdığım Sosyal-Donatı Merkezlerinde geçirme fırsatları bulabilecek ve yeteneklerini geliştirme fırsatları yakalayacaklardır.


 


Ayrıca ilçemizde açılması düşünülen yüksek okulla ilgili belirsizlik ise; çok düşündürücü bir hâl almakta ve bizleri ziyadesiyle üzmektedir.


 


Bir diğer konu ise açılımla ilgili… Açılım ise; bize aktarıldığı gibi sonuçlar doğurmamış, aksine tam bir fiyasko ile sonuçlanma noktasına çekilmiştir.


 


Bana göre açılım; halkın gerçek gündemini kamufle etmek için düzenlenmiş bir organizasyon.


 


Açılım; teröristi dağdan indirmek yerine, şehre inip eylem yapma sonucunu doğurmuş, insanımızın huzurunu kaçırmıştır.


 


Üniter yapımızı bozmak isteyenlerin ekmeğine yağ sürmüş ve dış güçlerin de düğmeye basmasıyla terör olayları sayısında artış gözlenmiştir.


 


Bu durumda terörle mücadelede yeni yasa ve düzenlemelere ihtiyaç hâsıl olmuştur. Daha fazla şehit cenazeleriyle canımızın yanmaması için hükümetin doğu ve güneydoğuda acilen sıkı yönetim ilan etmesi şart olmuştur.


 


Açılımın yanında hükümet; dış politikada da hüsrana uğramış ve yalnızlığa terk edilmiştir. İçeride ve dışarıda izlenen politikalar; yeniden gözden geçirilmeli ve milli bir politika izlenmelidir.


 


Milli ruhtan yoksun insanların oluşturduğu gruplardan bir başarı beklemek elbette imkansız…


 


Dünya kupası maçlarında bile milli marşı okunurken ağlayan bir Afrikalı futbolcu; milli bir ruhla oyuna çıktığı için başarıyı yakalayabiliyorsa anlatmak istediğim anlatmak istediğim konunun ne denli önemli olduğu gerçeğinden kaçmamız mümkün müdür? O halde başarılı olabilmek için; insanımıza toprak, vatan, bayrak, dil, din gibi konularda birlik olunması gerçeğini öğretmek zorundayız.


 


Açılım gibi bölünmemize yol açacak ütopik düşünceleri bir tarafa atıp, halkın gerçek gündemi olan işsizlik ve yolsuzlukla mücadele için seferberlik ilan etmeliyiz.


 


Aksi takdirde, Yunanlılar gibi 3 kuruşa muhtaç bir durumuna düşmemiz sürpriz olmayacaktır.


 


Duble yol ve 3. küprü yapma sevdasında olan yetkililere sesleniyorum: Halkın açlık ve yoksulluğuna çözüm bulmak için AÇILIMLAR yapınız. Halk “AÇI(LI)M”  diye bağırıyor. Sizlerde bu sese kulak vermelisiniz. Aksi takdirde size iktidar yapan seçmenleriniz yapılacak olan ilk seçimde sandığa gömecektir.


 


Halk; ben açım diyor, sizse, AÇI(LI)M diyorsunuz…


 


Bekleyip, göreceğiz bakalım bu açılıp-saçılma dalgası bizi nereye götürecek…


 


NOT: Bu arada Samsun’da denize girecekler için; kum kayması nedeniyle fazla açılmayınız. Aksi takdirde girdap nedeniyle boğulma tehlikesi yaşayabilirsiniz (ATAKUM BELEDİYESİ)


 

Yorum Ekle

CEVAPLA

Yorumunuzu giriniz.
Lütfen isminizi giriniz.